Duruşmaya HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Adana İl
Başkanı Salih Demir, Mersin İl Başkanı Tahirhan Uysal ve beraberindeki parti
üyeleri dava sürecini takip etmek için duruşmaya katıldı.
“AYRIŞTIRICI DEĞİL,
BİRLEŞTİRİCİ BİR DİL KULLANILMALI”
Duruşma sonrası açıklamalarda bulunun Dinç,” Bugün Şehit
Sacit Pişgin ve yaralanan HÜDA PAR İl Başkanı Salih Demir’in ilk duruşmasına
katılım sağladık. Türkiye’de biz sürekli bunu söyledik. Ayrıştırıcı değil,
birleştirici bir dil kullanılsın. Sorumlu bir dilin kullanılması için tüm
siyasilere çağrıda bulunduk. Savaşa değil, seçime gidiyoruz dedik. Ancak bazı
siyasi partilerin kişisel ihtirasları uğruna bu memleketi ateşe verdiği ve
vermeye de devam ettiğini görüyoruz. Bundan 5 ay önce Adana İl Başkanlığımıza
bir saldırı gerçekleşti. İl Sekreterimiz Sacit Pişgin namazdayken vurulup şehit
edildi. İl Başkanımız ise yaralandı.” dedi.
“TEHDİT ETMEYE DEVAM EDİYORLAR”
Partilerinin sürekli hedef gösterildiğini belirten Dinç, “Nitekim
bu saldırıların zihniyetinin arkasında onları motive eden zihniyet sürekli
partimizi hedef gösterenlerdir. Sadece hedef göstermekle kalmadılar, seçim
sürecinde asılsız ithamlarda bulundular. Biz HÜDA PAR’ın kökünü kazıyacağız,
diyerek tehditte de bulundular. Ancak şunu da belirteyim. HÜDA PAR’ın kökü
tevhide dayanır ve dalları da adalettir. Kökleri çürümüş ve batının sözcülüğünü
yapanlara da asla boyun eğmeyecektir. HÜDA PAR olarak da tüm kardeşlerimizle
birlikte bugünden sonra da hızımızı yüz kat arttırarak her mahalleye, her
sokağa, her insanımızın gönlüne dokunmaya da devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“CİNAYETLERDE MECZUP AYAĞINA YATIYORLAR”
Duruşmaya dair açıklamalarda da bulunan Faruk Dinç şöyle
devam etti: “Bugün girdiğimiz ilk duruşmada tüm siyasi cinayetlerde olduğu gibi
katil olan şahıs meczup ayağına yatıyor. Maalesef dün İstanbul Fatih Camisinin
İmamına ve bir hafıza da saldırı oldu. Büyük ihtimalle onlar da meczup
çıkacaktır. Bugün değerlerimize saldıran ve sürekli hedef gösterenler aslında
bu saldırıların failleridirler. Halen bu dili de terk etmemişlerdirler, bu
kutuplaştırıcı dili, ayrıştırıcı dili kullanmaya devam ediyorlar. Biz bu
davanın takipçisiyiz ve olmaya da devam edeceğiz.”
Bir sonraki duruşma 7 Mart 2024 tarihinde görüleceği
belirtildi.