“KOZAN’LA İLGİLİ ÇOK PROJELERİM VAR”
AK Parti Büyükşehir ve Kozan Belediye Meclis Üyesi, İşadamı Zafer Kara, Kozan’ın memleketi olduğuna vurgu yaparak, “Kozan, memleketim. Büyükşehir’i istemedim gerçekten. Yaş itibarıyla da kendimi biraz ilerlemiş hissediyorum. Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğu gerçekten çok büyük. Bu nedenle bir ilçede olmak istedim. Böyle olunca da bazı üst kademede siyasetçi arkadaşlarım, bazı milletvekillerimiz falan ‘Sen Kozan’a gitme’ dediler ama ben bir ilçede olacaksam kendi memleketimde olurum diye düşündüm. Kozan her yönüyle hizmet bekliyor. Kozan’la ilgili çok güzel projelerim var. O bakımdan Kozan diyorum” dedi.
“KOZAN’A KİMSE YETİŞEMEYECEK”
Zafer Kara, Kozan’ın son 5 yılda hak ettiği hizmeti alamadığını belirterek, “Belediye Başkanlığı kolay bir iş değil. Zor bir iş ve o konumu da bilen bir insanın orada olması lazım. Konuyu bilmeyen insan o konuma geldiği zaman ilk 5 yıl abandone olabiliyor. Bu teknik işlerle çalışmamışsa, uğraşmamışsa neye uğradığını şaşırıyor. Çevre ilçelerin de Büyükşehir’e katılmasıyla hizmet yapılacak köyler mahalleye girdi. Dolayısıyla mekân genişledi. Para düştü, belediye başkanları da ne yapacağını şaşırdı. Bir belediye başkanının 10 saatin üzerinde çalışması gerekiyor. Eğer önce partim Kozan Belediye Başkan Adayı gösterirse ve akabinde seçilirsem Kozan’a kimse yetişemez”diye konuştu.
Zafer Kara iddialı
Gazette Gazetesi, Metro TV ve Meşk FM’in ortak yayını İnci Gül’le Kuantum programına konuk olan AK Parti Kozan Belediye Başkan Aday Adayı Zafer Kara, partisi tarafından aday gösterilmesi ve seçilmesi halinde çok büyük projelere imza atacağını belirterek, “Benim belediye başkanlığım döneminde Kozan’a kimse yetişemeyecek” dedi.
Öncelikle izleyicilerimiz ve dinleyicilerimiz için bize kendinizden bahseder misiniz?
2001 yılında siyasete girdim. Daha önce gençlik ve okul yıllarımda sağ görüşlü bir talebe olarak büyüdüm. MHP’nin içinde büyüdüm. 2001 yılında AK Parti’de Kurucu İl Başkan Yardımcılığı görevim var. 2014’ten önce bir defa daha İl Başkan Yardımcılığım var. 2014’ten bu zamana kadar da Kozan ve Büyükşehir AK Parti Meclis Üyesiyim. Adana’da inşaat yapıyorum. Partiye girdikten sonra devletle ilişkimi kopardım. Yani devletle hiç iş yapmadım partiye girdikten sonra. Adana’da yap-sat bazında iş yapıyorum ve onu da çok geniş çaplı değil de özümseyerek, sindirerek yapıyorum.
Zafer Kara müteahhit mi, siyasetçi mi? Vatandaş sizi hangi yönünüzle tanıyor?
Beni eskilerden beri tanıyanlar müteahhit olarak tanıyor ama siyasete girdikten sonra siyasetçi olarak tanıyorlar. Ama ben siyasetten öte iş yapma kabiliyetimi daha önde tutuyorum. AK Parti’de siyaset yapıyorum ama bu yaptığım siyaset bir makam kapma adına değil. Ben, Büyükşehir’e 2001’de aday adayı oldum, 2014’te aday adayı oldum. Şimdi de Kozan’a aday adayı oldum. Ben yapamayacağım işe asla girmem.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’la nasıl tanıştınız?
Aslında ben Tayyip Bey’i hiç tanımıyordum. Zamanında Refah Partisi’ne de hiç oy vermedim. Ama partiye girmeden önce 1994 yılında biz devlet işi de yapıyorduk. İller Bankası’na kanalizasyon işi yapıyorduk. Adana İller Bankası Bölge Müdürü’nü, bir başarısından dolayı Tayyip Erdoğan Bey İSKİ’ye Genel Müdür Muavini yaptı. Turgut Özal döneminde, Macaristan veya Romanya’da (tam hatırlayamıyorum) yanlış imal edilmiş bir malı içme suyu olarak kullanamıyorlardı. Rahmetli Özal’dan, oranın başbakanı rica ediyor diyor ki; ‘’Bunu bir şekle sokacak adamınız varsa bana yardımcı olsun.’’ O arkadaşımız da gidip Romanya’da o boruların içine kaplama yaparak kullanılır hale getiriyor. Oradan bir madalya alıyor. Tayyip Bey de Belediye Başkanı iken o arkadaşı başarısından ötürü Genel Müdür Muavini yapıyor. Ben Tayyip Bey’i tanıyarak oradan iş almadım. O arkadaşımız dedi ki; ‘’Siz İller Bankası’nda iş yapıyorsunuz. Zaten bizim işimiz de içme suyu, kanalizasyon. Size davetiye gönderelim icabet edin.’’ dedi. Biz de ‘’hay hay’’ dedik. Hatta bizim normal kapasitemizin üzerinde bir davetiye geldi. Nihat Özdemir’le aynı ihaleye girdik. Çok parçalı ve başka müteahhitten kalan bir iş olduğu için de o işi almak istemedik ve düşük tenzilat attık. Büyük müteahhitler de düşük tenzilat atınca iş bizim üzerimizde kaldı. Böylelikle Tayyip Bey’le tanışma imkânı bulduk. O genel müdür muavini arkadaş da eski bakanımız Veysel Eroğlu’ydu.
2014 yılında Adana Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı oldunuz Adalet ve Kalkınma Partisi’nden. 2019 Mart Yerel Seçimleri için ise Kozan Belediye Başkan Aday Adayısınız. Neden Kozan?
Memleketim. Büyükşehir’i istemedim gerçekten. Yaş itibarıyla da kendimi biraz ilerlemiş hissediyorum. Büyükşehir’in sorumluluğu gerçekten çok büyük. Bir ilçede olmak istedim. Böyle olunca da bazı üst kademede siyasetçi arkadaşlarım, bazı milletvekillerimiz falan ‘’Sen Kozan’a gitme.’’ dediler ama ben bir ilçede olacaksam kendi memleketimde olurum diye düşündüm. Çünkü Kozan’da Meclis üyeliği yaptığım için çok eksikliklerinin olduğunu görüyorum. Orada yaklaşık 10 yıl AK Parti dönemi yaşamışız, güzel şeyler yaşamışız. Ama Kozan her yönüyle hizmet bekliyor. Kozan’la ilgili çok güzel projelerim var. O bakımdan Kozan diyorum.
Kozan hak ettiği hizmeti alamadı öyle mi?
Evet, gerçekten alamadı. Belediye Başkanlığı gerçekten kolay bir iş değil. Zor bir iş ve o konumu da bilen bir insanın orada olması lazım. Konuyu bilmeyen insan o konuma geldiği zaman ilk 5 yıl abandone olabiliyor. Bu teknik işlerle çalışmamışsa, uğraşmamışsa neye uğradığını şaşırıyor. Çevre ilçelerin de Büyükşehir’e katılmasıyla hizmet yapılacak köyler mahalleye girdi. Dolayısıyla mekân genişledi. Para düştü, belediye başkanları da ne yapacağını şaşırdı. Şimdi Kozan’ın iki belediye başkanı var. Biri ilçemizin diğeri Büyükşehir. Şimdi ikisinin birden hizmet etmesi bile yetmiyor. Yani belediye başkanı koltuğunda oturan kişi aynı zamanda devletin diğer bakanlıklarından da yardım alması gerekiyor. Kendi ilçesine yatırım yapması için çaba göstermesi gerekiyor. Oralardan da para koparması gerekiyor. Valilikten, köylere yapılan hizmetlerden para koparması gerekiyor. Bunlar da çaba istiyor. Çaba da mesai istiyor. Bir belediye başkanının 10 saatin üzerinde çalışması gerekiyor.
Kozan’la ilgili aday adaylığınız, adaylığa dönüşecek mi? Bununla ilgili bir sinyal var mı?
İnşallah olur. Benim gerçekten öyle bir iddiam var ama Yaradan bunu isterse önüne kimse geçemez. Eğer öyle bir imkânı da yakalarsam Kozan’a kimse yetişemez.
AK Parti’de adaylık süreci nasıl işleyecek ya da nasıl işliyor?
Herhalde 1’i ile 5’i arası müracaatlar başlayacak. Cumhurbaşkanımızın açıkladığına göre Aralık’ın 15’i gibi. Kasım’da biteceğini zannetmiyorum çünkü biz adayları geç açıklıyoruz. O konuda temkinli oluyoruz. Yıpranmaması açısından da belki öyle düşünüyorlar. Belki doğrusu da o çünkü 3 aylık zaman dilimi kendini anlatmaya yeter.
Geç kalınmış olunmuyor mu? Sonuçta Milliyetçi Hareket Partisi kaç ay öncesinden açıklamış oluyor.
Açıklamak çok önemli değil. Ben mesela Kozan’da bir köye üç defa gitmişimdir. 103 mahallemiz var bizim 88’i köy. Üç defa gittiğimiz köyümüz var. Üç defa, dört defa gidip eksiklerini tespit ettiğimiz köylerimiz var. O bakımdan ben kendimi kabul ettireceğimi düşünüyorum. 2014 yılında ben aday gösterilmedim ama bizim adayımız Abdullah Torun, ‘’Abi sen gel, projelerimizi birleştirelim, kitapçık yapalım’’ dedi. O proje işini ben organize ettim. Benim partiye küsmek gibi bir durumum yok. Asla olamaz çünkü ben Allah’a söz vermişim. Bu parti olduğu sürece ben AK Parti’deyim. Onun önüne hiç geçemem.
Peki, tekrar Kozan’a dönecek olursak Kozan’ın belediye olarak bugünkü durumu nedir?
Vallahi içler acısı. Bir olaya şahit olduk. Adam arabasından inmiş yoldaki rusubatı temizliyor. Yoksa gidemiyor köy yolunda. O dağ köylerindeki insanlar o kadar mütevazı, o kadar düzgün insanlar ki doymuşlar yani. Aslında adamların gelirleri kıt olmasına rağmen gerçekten hiç at gözlükleri yok. İstedikleri sadece şu, diyorlar ki; ‘’Köy olarak biz daha ne isteyelim? Tertemiz havamız var, yeşilin içerisindeyiz, asfalt yol da istemiyoruz. Bizim sadece yollarımızı sel almasın, evimizden su aksın.’’ Her gittiğimiz yerde, istedikleri sadece bunlar. En azından ayda bir defa bir greyder vurulması. Bir gün ben Kozan yolunda giderken, Kozan Belediye’sinin bir greyderinin ormanın içinde yattığını görünce ‘’Niye burada yatıyor?’’ diye sorduğumda ‘’Mazotu yok’’ diyorlar. Bana gelsinler ben onlara mazot alırım. Nedir ya? Belediye kendi aracına mazot bulamıyorsa bunun bütçeyle alakası yoktur. Bunun disipline harcamayla ilgisi vardır.
Borcu var mı?
Borcu, şu anda geldiği günde aldığı borcu daha fazla. Aşağı yukarı borcu olmayan bir belediye devralırsan ve borç yaparsan, eski belediyede mi kabahat yoksa mevcut belediyede mi kabahat? Bunun cevabını vatandaşa bırakıyorum. Ben yorum bile yapmam bu konuda.
Adana için söylüyorum, şehrin 3 tane katili var. Doğal gaz, içme suyu-kanalizasyon ve elektrik işletmesi. Maalesef yaptıkları, kırdıkları şeyleri aynı hale getiremiyorlar. Çünkü teknik anlamda o altyapı yapılmıyor. Hatta bazı yerlerde kendi kazdıkları toprağı borunun üstüne seriyorlar. Yani şehrin içerisinde asfalt olan bir yerde o toprağı kaldırıyorsan yerine mutlaka çakıl katman lazım. Bunları yanlış yaptığın an çöker. Bu çöken yollar Büyükşehir’e mi ait yoksa ilçeye mi ait. Bunu da bilmek lazım. Eğer ara sokaksa o ilçenin kabahati, yok anayol ise bu Büyükşehir’in kabahati. Bunun hiç utanacak, sıkılacak tarafı yok. Bunlar eksik yapıldığı için sorun oluşuyor zaten. Yarın ben belediye başkanı olursam gelsinler kontrol etsinler. Yani işi tekniğine göre yapmazsan iş bozulur.
Aslında bir belediye başkanının da sizin gibi müteahhit olması gerekiyor sanki?
Müteahhit olması gerekmeyebilir, teknik eleman olması gerekmeyebilir. Ama becerikli bir adam teknik elemanı da bulur, onu yapacak adamı da bulur.
Hazırladığınız projeler var mı?
Var. Biliyorsunuz Kozan gerçekten çok geri kaldı. Bir de Kozan dediğimiz zaman bizim aklımıza Tufanbeyli, Saimbeyli, Feke, İmamoğlu gelir. Fakir insanlar genelde şehre göç ediyorlar ki iş bulamamalarından kaynaklanan bir göç oluyor. Bizim Kozan’ımız gerçekten adı güzel, sanı güzel, dağı güzel. Kozan Kalesi, Kozan’ı yüceltmeye yeter. Kozan Kalesi’ne harcanacak parayı, belediye kesesinden harcamak zor. Ama inşallah ben belediye başkanı olduğumda kalacak yer projesi yapacağım. Böyle bir projeyi devletimizin gücüyle çıkaracağıma inanıyorum. Böyle bir kredi çıkarabilirsek Kozan Dağı’nın eteğine en azından 5 yıldızlı bir otel, dağın tepesine kadar teleferikle çıkacak bir projem var. İnşallah o projeyi uygulamak bana nasip olur. 5 senede sadece bu işi yapsa bir belediye başkanı vallahi oraya anıtını dikerler. Kozanlılar böyle gerçekten. Düzgün, saygıyı esirgemeyen insanlar. O bakımdan ben onlara çok güveniyorum. Böyle bir projeyi yapmayı çok istiyorum. Yapabilirsem de onun gururu bana ömür boyu yeter diye düşünüyorum.
Peki, AK belediyecilik nedir? Siz Kozan’da nasıl bir belediyecilik uygulayacaksınız?
Bir insan belediye başkanı olduğu zaman eğer kendi akrabalarını götürüp oraya dolduruyorsa, o adam baştan belediye başkanlığını kaybetmiştir. Bir adam kendi ailesini dolduruyorsa o adamdan başkan da olmaz, belediyede de başarı olmaz. Hatta keşke değişik fikirli adamları yerleştirseniz birbirlerini şikâyet etseler. Birbirlerini şikâyet etseler orada her şey düzelir. Bir yerde bir çalışma yapılıyorsa, 6 kişiyse çalışmayı yapan 3 kişi çalışıyor, 3 kişi izliyor. Böyle bir çalışma olmaz. Bunlar hep kayıptır. Çok işçi almak belediyenin lehine değildir. Devlet, kış aylarına girerken belediyelere iş gücü yardımı da yapıyor. Bu tür şeylerden mümkün olduğu kadar fazla faydalanarak, belediyenin harcamasını minimuma indirerek, AK belediyecilik her yerde yapılır. İnşallah bunu göreceksiniz, belki bir kişi dışında asla belediyeye sokmam. Başka yerde iş bulsun. Memlekette iş mi yok?
Siz aynı zamanda AK Parti Büyükşehir Belediye Meclis Üyesisiniz. Malum bir metro sıkıntımız var. Büyükşehir Belediyesi’nin gelirinin bir kısmı oraya gidiyor ve mevcut Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü de bundan şikâyetçi. Siz ne düşünüyorsunuz?
Şikâyetinde gerçekten çok haklı. Ben her zaman söylüyorum. Çok büyük bir ayıp bu. Bu ayıp, birisine ait. 400 Milyon Dolar para harcadığın bir yer. Vallahi ben bunları anlatmaktan da utanıyorum artık. 2,5 Milyar TL para yapıyor. O para benim elime geçse Adana’yı abad ederim. Siz bunu buraya gömüyorsunuz ve yaptığı iş de on tane körüklü otobüsün yaptığı işe denk. Şu anda yapılan ikinci ek kısım biraz daha düzgün hazırlanmış ama istimlakı yok. Bütün dert o. Stadyuma, üniversiteye gidiyor. Büyük hastanenin yanından geçiyor.
Burada bir kasıt yapılmış olabilir mi?
Burada kasıt yok. İstimlâk işi de biraz zor burada ama belki bir imar tadilatıyla, “geçecek yolun üzerinden vatandaşın arsasından bağış alarak, yoğunluğu artırarak, tekrar bir imar düzenlemesi yapıp orayı bedavaya getirebilir miyiz?” diye düşünmek lazım ama oradada istimlâk işi zor. Ama inşallah Devlet Bahçeli Köprüsü’nün üzerine proje safhasında ilave raylı sistemi koydurduk oraya. Oradan Turgut Özal üzerinden tekrar Alparslan Türkeş Bulvarı’nın kesiştiği noktaya gider de bir ring yaparsa Adana için gerçekten çok iyi olur. Bunu da devlet devralsa, bizi de bu dertten kurtarsa Adana’yı kimse tutamaz.
Kozan Belediye Başkanlığı için şansınızın ne kadar olduğunu düşünüyorsunuz?
Partim beni aday gösterirse Allah’ın izniyle yüzde 60’ın altında oy alacağımı zannetmiyorum. Orada eski dotlarımız da var, Kozanlı olmam yeter. Ben, MHP’nin içinden gelmiş biriyim. Ben ülkücüyüm ve AK Parti’liyim. Maneviyat da var, ülkücülük de var. Ben çalışacağım, kendimi öyle ispat edeceğim.