Toprak, “Ateş, öksürük, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, halsizlik, kas ağrıları gibi semptomlarla karşılaştığımızda aklımıza Covid-19’a yakalanma düşüncesi gelmesi lazım ve hiçbir korku yaşamadan gidip test yaptırılmalı. Geç teşhis çok sıkıntılı. Bu yüzden şüpheleniliyorsak eğer mutlaka test yaptırılmalı. Kendimizi çok bitkin hissediyorsak, ateşimiz 40 derecenin üzerindeyse, vücudumuzda morarmalar ve ciddi bir nefes darlığımız varsa mutlaka acil servise gidilmesi gerekir. Nefes darlığı, Covid-19 teşhisi koymamız için uyarıcı bir etki oluyor. Diğer semptomlar görüldüğünde de Covid polikliniğine gidilmelidir. Covid-19 testi yaptırıp hastaneden çıktıktan sonra, lütfen direkt olarak eve geçilsin. Şüphe devam ettiği sürece başka insanları riske atmamak adına evlere çekilmeli, kendilerini izole etmeliler” diye konuştu.
Covid-19’un ortalama 3-7 gün arasında semptom göstermeye başladığını söyleyen Toprak, “Her yaş gurubunda ve hiçbir ek hastalığı olmayan hastalarımızdan kimisi çok ağır geçirdiler, kimisini de kaybettik. Bana bir şey olmaz, hafif geçiririm demeyin. Ama yaş arttıkça ağır geçirme ve ölümle sonuçlanma riski artıyor. Özellikle şeker hastalığı gibi kronik hastalık, yüksek tansiyon, daha çok sigara içenlerde görülen akciğer rahatsızlığı, vücudunun altında yatan kanser ve kanser tedavisi olan kişilerde riskin arttığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Toprak, “Oksijeni düşük hastalara mutlaka yatış yaptırıyoruz. Ayrıca kanser hastaları, yani kemoterapi alan, savunma sistemi düşük, organ nakli yapılmış, şeker hastalığı olan kişileri hastaneye yatış yaptırarak tedavi etmeyi öneriyoruz. Covid-19 tedavisinde uyguladığımız en önemli destek tedavi olan oksijen veriyoruz. Oksijen düşüklüğü hayati öneme sahip. Ayrıca bazı viral virüsleri yok eden ilaçlar veriyoruz. Eğer bu ilaçlardan da fayda göremezsek daha üst ilaçlarımız mevcut ve kan sulandırıcılar bizim için çok önemli. Covid-19 pıhtılaşma faktörlerini bozduğu için, hastalara kan sulandırıcı ilaçlar veriyoruz” dedi.