İsrail saldırısında bir oğlunu daha kaybeden Al Jazeera muhabiri Vail ed-Dahduh, bedeli ne olursa olsun ,'de yaşananları dünyaya duyurmaya devam edeceklerini söyledi.
Geçen ekim ayında Nuseyrat Mülteci Kampı'nda bir eve düzenlenen İsrail saldırısında eşi, oğlu ve kızı dahil olmak üzere ailesinden pek çok kişiyi kaydeden Dahduh, bugün de kendisi gibi gazeteci olan ilk çocuğu Hamza'yı kaybetmenin acısını yaşadı.
İsrail uçaklarının bugün Han Yunus'ta görev başındaki gazetecileri taşıyan bir aracı vurması sonucu gazeteciler Hamza ed-Dahduh ve Mustafa Süreyya hayatını kaybetmişti.
"Hamza benim bir parçam değil her şeyimdi, candan öte candı"
Oğlu Hamza'yı Han Yunus mezarlığında toprağa verdikten sonra Al Jazeera Mubasher televizyonuna açıklamada bulunan Dahdud, oğluyla olan güçlü ilişkisini "Hamza benim bir parçam değil her şeyimdi, candan öte candı." diyerek tanımladı.
Evlat acısının çok zor olduğunu ve bunu tekrar tekrar yaşamanın daha da zor olduğunu dile getiren Dahduh, "Bu bizim seçimimiz, kaderimiz ve buna razı olmalıyız. Bu (ölüm ve kayıplar), bu topraklarda yaşayan her insanın seçimi. Siz de görüyorsunuz işte insanlar her gün, her saat sevdiklerine ve ciğer parelerine veda ediyor." dedi.
"Düşmanla aramızdaki fark; döktüğümüz insanlık gözyaşları"
Gözyaşlarına hakim olmaya çalışan Dahduh, "Bunlar hüzün, ayrılık ve insaniyet gözyaşları. Düşmanımızla aramızdaki fark da bu: Biz nasibimizi insanlıktan aldık onlar ise kin ve kan dökmekten. Bu nedenle biz ağlıyor ve gözyaşı döküyoruz. Bunlar korku ve panik gözyaşları değil insanlık, yüce ruhluluk ve onur gözyaşları." ifadelerini kullandı.
Gazeteciliğe Hamza doğmadan başladığını ve 20 yılı aşkın bir süredir bu insani mesleği icra ettiğini söyleyen Dahduh, bu yolu bilerek ve isteyerek seçtiklerini ve canlarını verecek kadar fedakarlıkta bulunduklarını dile getirdi.
"Savunmasız, masum bir halka karşı büyük bir zulüm işleniyor"
"Biz göreve devam edeceğiz ama dünyanın Gazze'de olanları görmesi gerekiyor. Yaşananlar zor, acı verici ve büyük. Savunmasız, masum bir halka karşı büyük bir zulüm işleniyor. Biz gazetecilere büyük zulüm yapılıyor." diyen Dahduh, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir gün, düşünce ve ifade özgürlüğü, gazetecilik ve bilgiye erişimin; uluslararası hukuk ve insani sözleşmelerle güvence altına alındığını söylemişlerdi. Ama bu topraklarda 100'ün üzerinde gazeteci öldürüldü. Dünyanın bu gazeteci kıyımına bir son vermesi gerekiyor.
Temennim odur ki, Hamza'nın kanı akan son gazeteci kanı ve akan son kan olur ve bu kıyım son bulur. Bedeli ne olursa olsun bu insanlık mesajını iletmeye devam edeceğiz. Bu görevi en iyi şekilde yerine getireceğiz."
Katar merkezli Al Jazeera televizyonundan 25 Ekim 2023'te yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı'nda bir evi hedef aldığı saldırısında Dahduh'un eşi, oğlu ve kızı dahil olmak üzere ailesinden çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği belirtilmişti.