Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29), Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de başladı. 11 Kasım’da başlayan ve 22 Kasım’a kadar sürecek olan konferans, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda küresel bir iş birliği platformu sunuyor. Konferansın açılışında önemli konuşmalar yapıldı.

Birleşik Arap Emirlikleri İklim Değişikliği Özel Temsilcisi Sultan Ahmed al-Jaber,

 COP28 Başkanlığını Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev'e devretti. Jaber, iklim değişikliğiyle mücadelede ilerleme kaydedilmesi için küresel iş birliğinin önemini vurgularken, 500 gigavatlık yenilenebilir enerji kapasitesi eklenmesi ve 55 şirketin 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi koyması gibi somut adımlardan bahsetti. İklim değişikliğiyle mücadele için kamu ve özel sektör kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasına ve finansmanın daha erişilebilir olmasına dikkat çekti. "Birlikte hareket edersek, yeşil bir dünya inşa edebiliriz," diyerek dayanışma ve işbirliği çağrısı yaptı.

Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev ise, COP29'un hazırlık sürecindeki zorluklara değinerek, iklim finansmanının hayati önem taşıdığını belirtti. Babayev, "Bu rakamlar büyük gelebilir ancak eylemsizliğin maliyetiyle karşılaştırıldığında hiçbir şey değildir," diyerek, küresel iklim finansmanının artırılması gerektiğini vurguladı. Gelişmekte olan ülkeler için iklim değişikliğiyle mücadele konusunda özel ihtiyaçlar ve öncelikler bulunduğunu belirterek, bu ülkelerin desteğe ihtiyacı olduğuna dikkat çekti.

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Sekreteri Simon Stiell, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda hızla atılacak adımların küresel ekonomi üzerinde büyük bir etkisi olacağını ifade etti. "Bakü’de yeni bir küresel iklim finansmanı hedefi üzerinde anlaşmalıyız," diyen Stiell, ülkelerin emisyonları hızla azaltmayı kabul etmezse, tüm dünya acımasız bir bedel ödeyecek uyarısında bulundu. "İklim finansmanını bir hayır kurumu olarak görmektense, bunu her ülkenin kendi çıkarına olan bir gereklilik olarak görmeliyiz," diyerek, finansmanın sadece zengin ülkelerin değil, tüm dünyanın sorumluluğunda olduğuna işaret etti.

COP29’da Finansman ve Emisyon Azaltımı Ön Planda 

Konferansta, gelişmekte olan ülkeler için gerekli olan trilyonlarca dolarlık finansmanın nasıl sağlanacağı, karbon ticaretindeki engellerin nasıl kaldırılacağı ve ülkelerin emisyon hedeflerine ulaşabilmesi için iş birliğinin nasıl teşvik edileceği gibi kritik meseleler ele alınacak. Babayev, "Alıcılar ve satıcıları verimli bir şekilde eşleştirerek karbon ticaretini daha verimli hale getirebiliriz," diyerek, karbon ticareti sisteminin dünya ekonomisine büyük katkı sağlayabileceğini vurguladı.

Konferansın bir diğer önemli noktası ise, dünya ülkelerinin iklim finansmanı hedefi üzerinde anlaşması. Stiell, yeni bir küresel finansman hedefinin belirlenmesi gerektiğini belirterek, gelişmiş ülkelerin bu konuda liderlik yapmasının zorunlu olduğunu söyledi.

Dünya Liderleri Zirvesi 

COP29, 12 Kasım ve 13 Kasım tarihlerinde yaklaşık 100 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla gerçekleşecek Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi (WLCAS) ile devam edecek. Bu zirve, dünya liderlerinin iklim değişikliği konusunda daha fazla somut adım atmaya karar vereceği kritik bir buluşma olacak. Zirveye katılacak liderler, ülkelerinin emisyon hedeflerine nasıl ulaşacaklarına dair somut planlar sunacaklar.

Katılım ve Etkinlikler

COP29’a Türkiye de dahil olmak üzere dünya çapında birçok ülkenin üst düzey temsilcileri katılıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli hükümet üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de etkinlikte yer alacak. Etkinliklerin merkezi, Bakü Olimpiyat Stadyumu’nun içinde ve çevresinde kurulan geçici alanlarda düzenleniyor. Konferans, 22 Kasım’a kadar sürecek ve burada yapılacak çeşitli oturumlar, iklim değişikliğiyle mücadele için küresel adımlar atılmasını sağlayacak.