Kurtulmuş, "Suriye'deki gelişmeleri yakinen takip etmek için TBMM, üzerine düşen görevleri yerine getirecek. Hiçbir Suriyeli vatandaşın dışlanmadığı, ötekileştirilmediği, herkesi kapsayan bir Suriye yönetiminin kurulması en temel arzumuzdur" şeklinde konuştu.

Kamboçya Senato Başkanı ile Görüşme

Numan Kurtulmuş, açıklamalarını yaparken, Kamboçya Senato Başkanı Samdech Techo Hun Sen ile düzenlediği ortak basın toplantısında önemli mesajlar verdi. Türkiye ve Kamboçya arasındaki diplomatik ilişkilerin 65. yıl dönümüne denk gelen bu ziyaretin, iki ülkenin ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, ilişkilerin daha da derinleşmesini amaçladıklarını belirtti.

Asya ile İlişkilerde Yeni Dönem

Kurtulmuş, dünya siyaseti ve ekonomisindeki değişimleri değerlendirerek, Türkiye'nin Asya ülkeleriyle ilişkilerini artırmak için önemli adımlar attığını ifade etti. "Dünyanın yeni çok kutuplu bir düzene girdiği bu dönemde Türkiye, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de etkili bir güç olma hedefiyle hareket etmektedir" diyen Kurtulmuş, Türkiye'nin Asya, Afrika ve diğer bölgelerdeki diplomatik ilişkilerinin güçlendirileceğini söyleyerek, şunları kaydetti:

"Her şeyden evvel biz bu bölgede, bütün ülkelerin toprak bütünlüğünün sağlanması kanaatindeyiz. Bunun için temel önceliklerimizden birisi, Suriye'nin toprak bütünlüğünün temin edilmesidir. İkincisi, bir zamanlar terör örgütleri cenneti haline gelmiş olan Suriye'de, artık terör örgütlerinin faaliyetlerini yapamayacak bir noktaya getirilmesi, yani terör örgütlerinin faaliyetlerinin sonlandırılması için gerekli her türlü tedbirin alınması sağlanmalıdır. Üçüncü olarak, bu geçiş sürecinde toplumun bütün kesimlerinin işin içerisinde olduğu; din, dil, mezhep ve etnik köken bakımından hiçbir Suriyeli vatandaşın dışlanmadığı, ötekileştirilmediği, herkesi kapsayan bir Suriye yönetiminin kurulması en temel arzumuzdur. Bu anlamda, bunun gerçekleştirilebilmesi için demokratik Suriye'nin tesis edilmesi herhalde Suriye halkının tamamının ortak arzusudur. Bu çerçevede Türkiye olarak, Suriye'nin demokratik bir şekilde yeniden inşası, 61 yıl süren bu acıların herhangi bir düşmanlık, herhangi bir intikam hislerine meydan vermeksizin herkesi kuşatacak şekilde bu sürecin tamamlanması için elimizden gelen her türlü desteği Suriyeli kardeşlerimize vermeye hazırız.

Ayrıca Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir başka konu da Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecilerin, göçmenlerin bir an evvel güvenli ve gönüllü bir şekilde kendi ülkelerine, kendi şehirlerine gidişinin temin edilmesidir. Bu dört temel ana konu, Türkiye'nin Suriye'deki gelişmeler çerçevesinde dikkatle takip ettiği konulardan birisidir. Bu anlamda ümit ediyorum ki bu süreç çok kısa sürer; çok açık, çok şeffaf ve başarılı bir şekilde sürdürülür ve en kısa zamanda Suriye halkının tamamının kabul edeceği bir geçiş hükümetiyle birlikte Suriye kendi geleceğine doğru süratle ve emin adımlarla ilerler. 

Bir başlangıç fikri olsun diye ilk sefer buradan ifade ediyorum. Evet, şu anda Suriye'de muhatabımız olan bir parlamento yok. En kısa zamanda seçilmiş bir parlamentonun oluşmasını temenni ederiz. Suriye'deki gelişmeleri takip etmek için en kısa süre içerisinde, TBMM'deki siyasi partilerin grup yönetimiyle de konuşarak TBMM bünyesinde Suriye Dostluk Grubunu kurmayı teklif edeceğiz. Bu çerçevede arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyorlar. Eğer Meclis'teki siyasi parti grupları da bu konuda ortak bir kanaat belirtirse en kısa süre içerisinde bir Başkanlık Tezkeresi olarak bunu TBMM Genel Kurulu'na getirerek, Suriye'deki gelişmeleri şimdiden takip edecek bir dostluk grubunu her partinin katılımıyla oluşturmayı teklif edeceğiz."

TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü’nün Rolü

Kurtulmuş, Kamboçya ile olan ilişkilerde TİKA'nın kalkınma projeleri ve Yunus Emre Enstitüsü'nün katkılarının önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin Kamboçya'ya yaptığı yardımlar ve işbirlikleri ile ikili ilişkilerde önemli bir ilerleme kaydedildiğini dile getirdi.

Bu açıklamalar, Türkiye'nin hem Suriye politikası hem de Asya ve dünya genelindeki stratejik ilişkileri açısından kritik bir dönemi işaret ediyor.