KKTC Mersin Konsolosu Zalihe Mendeli Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37’nci yılı dolayısıyla yazılı bir mesaj yayınladı.
Mendeli yayınladığı mesajda, “Mersin ve Çukurova
Bölgesi’nde yaşayan Değerli Vatandaşlarım, Sevgili Kardeşlerim,
Kıbrıs Türk Halkı için bir dönüm noktası olan Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37’nci yıl dönümünü kutlamanın haklı gurur ve
mutluluğu içerisindeyim.
Bundan tam 37 yıl önce, 15 Kasım 1983’te, Kurucu
Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş tarafından, Kıbrıs Türk Halkı’nın meşru ve
önüne geçilmesi imkânsız istek ve iradesine tercüman olarak Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulduğu, dünya ve tarih önünde
ilan edilmişti.
O gün Kıbrıs Türk Halkı, özgür iradesini kullanarak, nice
zorluklarla kurduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetiyle, ada üzerindeki
vazgeçilmez haklarını teminat altına almıştır. Ancak, Ada’da adil, kalıcı ve
sürdürülebilir siyasi çözüme ulaşılabilmesi için sergilediğimiz çabalar,
maalesef Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde karşılık bulamamıştır. Kıbrıs Rum tarafı,
Ada’yı, Kıbrıs Türk Halkıyla siyasi eşitlik temelinde paylaşmaya yanaşmadığı
gibi çözüm gayretlerini de sürekli baltalamaktadır.
Kıbrıslı Türklerin eşit ortaklığını tanımayan, 1963 yılında
silah zoruyla ortaklık devletinden çıkaran, 1963 yılından 1974 yılına kadar tam
11 yıl boyunca Kıbrıslı Türklere bizzat Rum yönetimi tarafından uygulanan
mezalimi unutturmaya çalışanlara en güzel cevap, elbette ki Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’dir” ifadelerini verdi.
Mendeli, Kıbrıs Türk Halkı, Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyetiyle, meşru haklarından feragat edemeyeceğini, kendi yönetiminden,
siyasi eşitliğinden, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin etkin ve fiili
garantisinden vazgeçemeyeceğini ve azınlık olarak yaşamayı kabul etmeyeceğini
kanıtlamıştır.
Ne geçmişte yapılan haksızlıkları, zulümleri unutmak, ne
de bugün oynanmaya çalışılan oyunları görmezden gelmek mümkün değildir.
Tüm dünyanın Kıbrıs meselesinin çözümünün her hâlükârda
eşitlik temelinde gerçekleştirileceğini bilmesi lazım. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi,
2004 yılında Avrupa Birliği’ne kabul edilirken, çözüm istermiş gibi görünerek
tüm dünyayı nasıl kandırdığını, üye olur olmaz da Avrupa Birliği’nin Kıbrıs
Türk Halkı’na verdiği sözleri tutmasını nasıl engellediğini hepimiz biliyoruz.
Rum- Yunan ikilisinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kıta
sahanlığı haklarını ve Kıbrıs Türk Halkı’nın meşru hak ve çıkarlarını görmezden
gelerek bölgeyi kendi çıkarları çizgisinde şekillendirme çabaları beyhudedir.
Her platformda dile getirildiği gibi, ne Türkiye
Cumhuriyeti’nin ne de Kıbrıs Türk Halkı’nın kimsenin toprağında ya da yer altı-
yer üstü kaynaklarında gözü yoktur, olmamıştır. Doğu Akdeniz’deki enerji
kaynakları Ada’ya barış ve istikrarın gelmesi için bir fırsat olarak
kullanılması gerekirken, Rum tarafı Ada’nın tek sahibi olduğu yanılmasıyla bu
güne kadar hiçbir öneriyi kabul etmemiştir.
Ancak herkes çok iyi bilmelidir ki, ne Anavatanımız ne de
Kıbrıs Türk Halkı, hidrokarbon kaynakları meselesinde meşru çıkarlarından zerre
kadar taviz vermeyecektir” dedi.
Uluslararası toplumun, Kıbrıslı Türklerin hiçbir yasal ve
meşru dayanağı olmayan ambargo ve izolasyonlara mahkûm edilmesine seyirci
kalması akıllara durgunluk vermektedir. Kendilerini bir an önce Kıbrıs Türk
Halkı’nın iradesine ve tarihine saygı duymaya ve hakkaniyetten yana tavır
almaya davet ediyoruz” dedi.
Kıbrıs Türk halkının her zaman yanında olan Mendeli, “maddi
ve manevi desteğini esirgemeyen Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti, sağlık
alanında da yanımızda olmuştur.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, yaşamı tehdit eden, hayatı
durma noktasına getiren pandemi salgınındaki mücadelesinde, Anavatanımızın
desteği ile birçok ülkeden çok daha hızlı şekilde yeni normale dönüyor.
Normalleşmeyle birlikte, özellikle turizm sektörünün
yeniden kapılarını açması, üretimin canlanması ve yüz yüze eğitime geçilmesiyle
ülkemiz ekonomisinde bir toparlanma yaşanacaktır.
İnanıyoruz ki; turizm ve eğitim gibi potansiyeli yüksek
alanlarda markalaşarak, daha çok çalışarak ve üreterek parlayan bir Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olacağız. Maraş’ın tamamının açıldığı, ülkemizin
Akdeniz’de önemli bir cazibe merkezi olduğu, Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti
ile yürüttüğümüz hidrokarbon aramalarının başarıyla tamamlandığı, ekonomimizin hızla
büyüdüğü bir ülke olacağız.
Güzel günler bizimle olacak.
Bu duygu ve düşüncelerle başta Ulu Önder Mustafa Kemal
Atatürk olmak üzere, Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük, Kurucu
Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş ve vatanımız uğruna canlarını feda eden Aziz
Şehitlerimizi rahmetle; Gazilerimizi, Kıbrıs Türk Mücahitlerimizi, Türk Silahlı
Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetlerini şükran ve minnetle yâd ederim.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Çukurova Bölgesi’nde
yaşayan tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden kutlar, en derin sevgi
ve saygılarımı sunarım” diye konuştu.