TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Dünyada insan haklarından, hukuktan, adaletten, haktan, haksızlıktan bahsedebilecek en son devlet Fransa'dır. Son iki yüzyılın tarihi, Fransa'nın yüzündeki karayı, alnındaki lekeyi silmesinin mümkün olmadığını gösteriyor." dedi.
Şentop, Pozantı Kongresi'nin 100. yılı dolayısıyla
düzenlenen ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ile Adana
Valisi Süleyman Elban'ın da katıldığı törende, vatan kıldıkları bu
topraklarda bin yılı aşan bir zamandır varlıklarını sürdürdüklerini söyledi.
Bu vatanı toprağı, bitkisi, insanı, mimarisi, kültürü ve
hayat tarzıyla bir oya işi gibi incelikle işlediklerini belirten Şentop, şöyle
devam etti:
"Bu bin yıl boyunca bulunduğumuz coğrafyalarda,
toprağa, insana, kültüre hizmet ettik, emek verdik. Büyük devletimiz
Osmanlı'nın yüzlerce yıl kaldığı topraklarda mevcut inançlar, yerel diller,
yerel mimari, kültür, sanat itinayla korundu. Yüzlerce yıl sonra çekildiğimiz
bu topraklarda yaşayan herkes inancını, dilini, kültürünü, sanatını hiçbir kopukluk
olmadan sürdürdü, sürdürmeye devam ediyor. Her zaman, barışın, huzurun, insan
hürriyetinin ve kişiliğinin koruyucusu olmanın unutulmaz örneklerini
verdik. Yüz yıl önce, her zerresiyle, her hücresiyle sahip olduğumuz,
sahip olmayı hak ettiğimiz bu vatan topraklarını işgal ve istila etmek
isteyenlere de hak ettikleri cevabı, dersi verdik. Peki yüz yıl önce
Adana ve havalisini işgal etmeye gelenler nerede? Onlar neler yaptılar?
Fransızlardan bahsediyorum. Sömürgeci, barbar, insana ve kendinden olmayan insana
dair her şeye saygısızca, vahşice yaklaşan Fransızlar, tam 75 sene önce, evet,
tam bugün Cezayir’de büyük bir katliam gerçekleştirdiler. 2. Dünya Savaşı'nda
Nazi Almanyası tarafından işgal edilen Fransa, sömürgesi altındaki Cezayirli
gençlerden yardım ve destek istemişti. Hatta Cezayir’e bağımsızlığını
vadederek ancak Fransa işgalden kurtulunca, ilk işleri Cezayir’de büyük
bir katliam gerçekleştirmek oldu. Nazi Almanyasının işgaline direnemeyen,
işgalden kendi milli direnişiyle değil ancak İngiltere ve ABD’nin yardımıyla
kurtulan Fransa ilk iş olarak Cezayir’e saldırmıştır. 'Kul kullun ya'melu ala
şakiletih' Herkes karakterinin gereğini yapar. 90’lı yıllarda Ruanda’da
yaşanan katliamda da bu Fransa’yı görüyoruz."
Fransa'nın, Birleşmiş Milletler raporunda açıkça
suçlandığını aktaran Şentop, aynı Fransa'nın bugün, Libya’da meşru hükümete
karşı ayaklanan darbeci hainlerle beraber olduğunu söyledi.
"Tarafını ve tutumunu cesaretle kafasını kaldırarak
savunamıyor bile." diyen Şentop, şöyle devam etti:
"Tersinden güya Türkiye’yi suçlayarak, kirli
tutumunu örtbas etmeye çalışıyor. Suriye’de aynı şekilde, terör örgütü PKK’ya
yardım ve yataklık ediyor. PKK’lı teröristleri Cumhurbaşkanlığı sarayında
ağırlıyor. Tabii Afrika’nın güzel insanlarının milli servetlerini, alın
terlerini, gözyaşlarını çalmaya da devam ediyor, merkez bankası
üzerinden. Dünyada insan haklarından, hukuktan, adaletten, haktan
haksızlıktan bahsedebilecek en son devlet Fransa’dır. Son iki yüzyılın tarihi,
Fransa’nın yüzündeki karayı, alnındaki lekeyi silmesinin mümkün olmadığını
gösteriyor. 21. Yüzyıl Fransa için, geçen iki yüz yılındaki katliamları,
soykırımları, zulümleri, işgalleri, sömürüleri için özür dileme yüzyılı
olabilir. Belki bir yüzyıl yeterli olur."
Şentop, bu vesileyle ülke topraklarını işgal eden
sömürgecileri bir defa daha lanetle andığını aktardı. Yüzyıl sonra,
dünyanın değiştiğini vurgulayan Şentop, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye büyüdü, gelişti, güçlendi, ilkeli, ahlaklı,
adaletli, barışı ve dayanışmayı esas alan uluslararası siyasetiyle çok büyük
mesafeler kazandı. Yeryüzünde mazlumların haklı ve gür sesi oldu.
Cumhurbaşkanımız, bütün uluslararası platformlarda adil bir uluslararası düzeni
ısrarla ve hakkıyla dile getiren sembol bir lider oldu. Özellikle salgın
sürecinde, sadece kendi halkımıza değil Avrupa ülkeleri dahil dünyada 100’ün
üzerinde ülkeye yardımda bulunduk, uluslararası dayanışmanın en güzel
örneklerini verdik. Bazı Batı ülkeleri birbirinin tıbbi malzemelerine el koyup
onları gasbederken bunu yaptık. Herkes karakterinin gereğini yapar. Yeni bir
dünyanın eşiğindeyiz. Israrla, kararlılıkla, birlik ve beraberlikle,
uluslararası dayanışma ile hakkı, adaleti, hukuku, ahlakı, insanlığı
savunacağız, yükselteceğiz. Yüz yıl öncesinin kararlığıyla. Yüz yıl önce
Pozantı’dan yükselen kararlılık ve iddia ile."
Şentop, TBMM’nin 29’uncu başkanı olarak Pozantı
Kongresi’nin 100’üncü yılını anma faaliyetine katılmanın kendisine nasip
olduğunu, bu sebeple kendisini bahtiyar addettiğini kaydetti.