Başkan
Bayram, Adana Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Borsası ve Adana
Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi iş
birliğinde, Tarım ve
Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci’nin katılımıyla düzenlenen İş Dünyası İstiare Toplantısı’ndaki konuşmasında, depremin Adana özelindeki etkilerine
dikkati çekti.
Bayram, “Yetkililerin de açıkladığı
gibi, ilimizde 824 ağır hasarlı, 1.920 orta hasarlı
binamız var ve denetimler halen devam ediyor. Tespitler tamamlandığı zaman yaklaşık
3.500 adet binamız yıkılmış
olacak. Bu binalarda şu
ana kadar belirlediğimiz
kadarıyla 367 işyerimiz
var” diye konuştu.
Bayram, “Hasarlı bina ve işyerlerinin
ağırlıklı olarak Süleyman Demirel
Bulvarı, Turgut Özal Bulvarı, Kurttepe ve Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde. Depremden
bu yana veri topluyoruz. Çok büyük bir afet yaşadık.
Devletimiz, sivil toplum örgütleri hep birlikte elini taşın altına koymak için mücadele ediyor. Fakat
depremin Adana’da ticari bilançosu oldukça yüksek. Zira, yine şu ana kadar bize ulaşan rakamlara göre, Adana firmalarının deprem
bölgesinden 2 milyar TL’yi aşkın
alacağı mevcut” bilgisini paylaştı.
Adana’da Kahramanmaraş’ta, Hatay’da, Adıyaman’da, Malatya’da olduğu gibi büyük yıkımların olmadığını ancak kentin ticari olarak ciddi bir darbe aldığını vurgulayan Başkan
Bayram şunları ifade
etti:
“Ticaret birbirine bağlı bir döngüdür. Adana
bölgede ticaretin önemli bir ayağı ve OHAL kapsamına alınan 11
ilden de biri. Ancak uygulamalarda görüyoruz ki Adana ve bazı iller farklı değerlendiriliyor. En basit
örneğiyle kısa çalışma ödeneği programı ve banka kredi
faizleri ve bankaların uygulamaları. Talebimiz, OHAL’de olduğumuz sürece 11 ilin eşit tutulması. 11 ile ne
uygulanıyorsa Adana’ya da onun uygulanması.”
Deprem bölgesinden alacakların doğal olarak tahsil edilemediğini ifade eden Bayram, bu
konuyu bakanlığa
sundukları raporda da belirttiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Büyük ölçekli firmalarımız
arasında 50, 80, 100 milyon TL’yi bulan alacağı olan firmalarımız var. Herkesin
bildiği gibi ticaret şöyle işliyor;
satıyorsunuz, çeki alıyorsunuz karşılığında siz de tedarikçinize ödeme yapıyorsunuz. Şimdi bu çeklerin tahsil edilme şansı yok. Ama firmalarımız
karşı tarafa ödemek
zorunda. Çoğu firmamız;
‘Alacağımızı ne yapacağız?’ diye sormayı bile doğru
ve etik bulmuyor. Ama bu da yaşanan
büyük bir sorun. Onun için
Sayın Bakanımızdan talebimizi bir Adanalı olarak, hocamız olarak, abimiz olarak
destek bekliyoruz. Bu bölgelerden resmî alacağı olanlara o bölgelerde firmalarımıza
özellikle KGF gibi ya da farklı bir kredi gibi destek sağlanmalı. Bu konularda yardımınıza ihtiyacımız
var.”
ATO’nun en büyük gruplarından olan ‘inşaat gruplarının’ depremin
durdurulan çalışmaları
nedeniyle büyük sorunlar yaşadığını da aktaran Başkan
Bayram, müstakil yapılarda
ve sanayide inşaatlara
devam edilebilmesi talebinde de bulundu.
Bakan Kirişci
ise yaptığı konuşmada son yıllarda yaşanan olağanüstülüklere
ve ‘asrın felaketi’ olarak nitelendirilen Kahramanmaraş ve Hatay/Defne depremlerinin verdiği zararlara dikkati çekti.
Depremlerin Türkiye ekonomisine, 103 milyar dolar yani 2
trilyon Türk Lirası maliyeti olduğunu
kaydeden Bakan Kirişci,
“Herkes bu rakamın büyüklüğünü öncellikle bilmeli. Bu 2 trilyon 2023 yılı bizim milli
gelir hedefimizin yüzde dokuzuna tekabül ediyor, bunu herkesin bilmesi lazım.
Yaralarımızı hızla sarmaya devam ediyoruz. Deprem felaketinin üzerinden 40 gün
bile geçmemişken sel
felaketi yaşadık. Tabii
ki gidenleri geri getiremiyoruz, getiremeyiz. Ama yaraları sarmak, kısmen de
olsa depremzedelerin günlük hayatlarını hızlıca dönmelerini sağlamak adına da ilk andan
itibaren büyük bir çaba, büyük bir gayret sergilendi, sergileniyor” ifadelerini
kullandı.
Toplantıda ATO üyelerinin taleplerini de dinleyen Bakan Kirişci, 11 ilden gelen tüm talepleri not aldık ve
makuliyet ölçüsünde değerlendirip
takipçisi olacağını dile getirdi.