Son günlerde çok konuşulan Pokemon Go çılgınlığıyla oyun bağımlılığı bir kez daha gündeme geldi. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Aslı Zeynep Başabak, oyun oynayan herkesin bağımlı olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını vurguladı. Başabak, şunları söyledi:
Oyun hayat dengesini bozuyor mu?
“Bir şeyin bağımlılık olarak tanımlanabilmesi için kişiye zarar vermesine rağmen kişinin o durumu tekrarlamaya dair güçlü bir isteğinin olması ve bunu durdurmakta zorluk çekmesi gerekmektedir. Bu sebeple her oyun oynayan kişiye bağımlı demek uygun bir tanım olmayacaktır. Burada ölçüt, oynanan oyunun kişinin hayatındaki dengeleri bozup bozmamasıdır.”
Boş zamanlarını dolduramama da risk faktörünü artırıyor
Bazı yaş dönemlerinin ve kişilik özelliklerinin oyun bağımlılığı açısından risk taşıdığını kaydeden Aslı Zeynep Başabak, “Özellikle ergenlik dönemindeki gençler risk gruplarının başında gelmektedir. Bunun dışında sorun çözme becerisinin düşük olması, can sıkıntısı, stres, öfke, üzüntü gibi olumsuz duygularla baş etmekte zorlanma, sosyal desteğin az olması, boş zamanlarını dolduramama da risk faktörünü artıran özelliklerinden sayılabilir” diye konuştu.
NPİSTANBUL Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Aslı Zeynep Başabak, oyunun bağımlılık haline nasıl dönüşebildiğini de şöyle anlattı:
Oyun nasıl bağımlılığa dönüşüyor?
‘“Günlük hayatında bir sorun yaşayan kişinin bir süreliğine kendisini keyifsiz hissetmesi beklediğimiz bir duygudur. Ancak kişi bu sırada oyunun başına oturduğunda sıkıntısının azaldığını keşfettiğinde, beyin bu iki durum arasında bağlantı kurar ve şu mesajları çıkarır: ‘Oyun sıkıntımı alır, kafamı dağıtmak için oyun oynayabilirim, oyun beni neşelendirir’. Kişi tekrar benzer duyguları yaşadığında öğrendiği bu yöntemi kullanma eğilimi gösterir ve sıklık arttıkça kişi, oyunu bir eğlenceden çok araç olarak görmeye başlar. Giderek oyuna olan ihtiyacın artmasına bağlı olarak da ona ayrılan süre artar ve kişinin gerçek hayatındaki dengeler bozulmaya, sorumluluklar aksamaya, sorunlarla etkin bir şekilde baş edilememeye başlanır.”
Aile ilişkilerine dikkat!
Oyun bağımlılığıyla mücadelede aile ve sosyal çevre desteğinin önemli olduğunu da dile getiren Aslı Zeynep Başabak, “İçekapanık, kendini ifade etmekte zorlanan, aile ve arkadaş ilişkileri zayıf ergenlerde oyun bağımlılığı geliştirme riskinin arttığını söylemektedir. Aileler böyle bir durumda çocuklarıyla daha çok iletişim kurmaya çalışmalı. Ayrıca arkadaşlarıyla görüşmesine, hobiler edinmesine ve spora yönelmesine destek vermeli” tavsiyesinde bulundu.Başabak, oyun bağımlılığının sürmesi ve ailelerin çabalarının yetersiz kalması durumunda bir uzmana başvurulması gerektiğini de sözlerine ekledi.