Ento KBB Cerrahi Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz (KBB)
Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Uğur Çerçi, "Öncelikle ilaç tedavisi ile geniz
eti ve bademciklerin küçültülmesi denenmeli, ancak çocuk rahatlamamışsa
ameliyat ile geniz eti gerekirse bademcikleri de alınmalıdır. Çocuğun diş ve
çene yapısı değerlendirilerek, ortodonti tedavi yönünden irdelenmelidir."
ifadeleri kullanıldı. Çerçi, çocuklardaki horlama problemine ilişkin yaptığı
açıklamada, uyku sırasında burun, boğaz ve genizdeki tıkanıklıkların çocuklarda
geceleri ağzı açık uyuma ve horlamaya neden olduğunu belirterek, "Bademcik
ve geniz etinin aşırı büyüklüğü çocuklarda horlamanın en önemli nedenidir.
Burun kemiği eğriliği ya da burun polibine bağlı burun tıkanıklığı, alerji,
reflü, şişmanlık diğer sebeplerdir." ifadelerini kullandı. Öncelikle
horlamaya yol açan nedenin bulunması ve tedavinin ona göre planlanması
gerektiğini ifade eden Çerçi, çocukların önemli bir kısmında uykuda solunum
bozukluğundan büyümüş bademcikler ve geniz etinin sorumlu olduğunu kaydetti.
Çerçi, ebeveynlerin yapması gerekenleri şöyle anlattı:
"Öncelikle ilaç tedavisi ile geniz eti ve
bademciklerin küçültülmesi denenmeli ancak çocuk rahatlamamışsa ameliyat ile
geniz eti gerekirse bademcikleri de alınmalıdır. Çocuğun diş ve çene yapısı değerlendirilerek,
ortodonti tedavi yönünden irdelenmelidir. Şişmanlık horlamanın artmasında
önemli bir faktördür. Bu durumda çocuğun beslenme uzmanı eşliğinde diyeti
düzenlenebilir. Çocukta alerji sorununa bağlı burun içindeki mukoza ve etler
şişer, horlamaya sebep olabilir, mutlaka alerji tedavisi yapılmalıdır.
Çocuklarda burun kemik eğriliği özellikle burun travmasına bağlı gelişebilir
ama tedavisi için 18 yaşını beklemekte fayda vardır. İleri derecede bir eğrilik
ise operasyon yaşı öne çekilebilir."
Bebeklerde durumun daha farkı olduğunu belirten Çerçi,
çocuklarda horlamanın mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini ifade ederek şunlara
dikkati çekti:
"Eğer horlamaya geceleri apne (anlık soluk durması)
de eşlik ediyorsa sağlık açısından daha vahim sonuçlar ortaya çıkabilir. Ancak
unutulmaması gereken, bebekler genel olarak 6 aylık olana kadar düzensiz, hızlı
solurlar ve nefes tutma dönemleri olabilir. Bu durum gelişimin bir parçasıdır
ve hastalık belirtisi değildir. Sadece nefes almayı unuturlar. Ancak çocukta
renk değişikliği meydana geliyorsa o zaman önem taşır. Çocuğunuz çok nadiren
horluyorsa bu önemli değil, anormal yatış pozisyonu olmuş olabilir ama çocukta
uykudan çığlık atarak uyanma, ağlama, anne, babayı tanımama ya da aşırı
terleme, diş gıcırdatma, aşırı hareket etme mevcutsa çocuk uyku bozukluğu
açısından değerlendirilmelidir."