“Spor, toplumun bir aynası olarak işlev görür”

“Spor, toplumun bir aynası olarak işlev görür”

İletişim Bilimleri doktoru olan Araştırmacı ve gazeteci İsmail Sarp Aykurt ile uzmanlık alanı olan spor gazeteciliği başta olmak üzere spor nedir ve spor tarihi gibi birçok konular 

hakkında konuştuk. 

“Spor, toplumun bir aynası olarak işlev görür”

“Sporun tek bir tarihi yok ve resmi tarih anlatısına da mecbur değiliz”

İletişim Bilimleri doktoru olan Araştırmacı ve gazeteci İsmail Sarp Aykurt farklı alanlarda akademik çalışmalarla dikkat çekiyor. Aykurt, akademik kariyerinin yanı sıra spor gazeteciliği ve alternatif spor tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla da biliniyor. Yayımlanmış 4 kitabı mevcut ve bunlardan birisi de alternatif spor tarihi ile ilgili hacimli bir kitap. Öte yandan birçok yayın organında yazılar yayımlıyan Aykurt, editörlük yapıyor ve kendi kurduğu haber sitesinde Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürüyor. Gazetecilikte uzmanlık alanlarından birisi de spor gazeteciliği olduğunu belirten Aykurt, aynı zamanda lisanslı basketbol sporcusu ve antrenörlük kariyeri de mevcut.

Spor yalnızca bir ‘performans’ alanı olarak değerlendirilemez diyen  Aykurt, “Evet, sporun önemli bir tarafı insan anatomisi ve morfolojisiyle alakalı ve spor, insan vücudunun sağlıklı gelişimi, olgunlaşması ve dönüşümü anlamına da geliyor. Bunu yok sayacak halimiz yok.” dedi. Ancak spor aynı zamanda bir toplumsal ve kültürel olgu diyen Aykurt , bunun dışarıda bırakıldığı bir tanımlamayı  kişisel olarak reddetti.  Kurthan Fişek’in  değerlendirilmesine vurguladığı cümleye değinen Aykurt , “Spor, toplumun bir aynası olarak işlev görür. İçerisinde büyüdüğü ortamın, sosyolojik özelliklerini, demografisini yansıtır ve bize toplumsal yapı hakkında ipuçları verir.”şeklinde konuştu. Yaptığı açıklamalarda sporun, egemen sınıflar ile sömürülen sınıflar arasındaki mücadelede nasıl farklı özellikler kazandığını vurgulayan Aykurt , Sanayi Devrimi sonrasında geçirilen dönüşüm ve günümüzdeki sporun ‘burjuvalaşması’ vb. sporun evrimindeki tarihî ve toplumsal etkileri detaylandırdı.

Aykurt, yaptığı  araştırmalar sonucunda çıkarttığı kitapta,  spor tarihinin alternatifli olduğunu vurguladığını, karşılaştırmanın iki farklı toplumsal sistem arasında olabileceğini not ettiğini belirtti. Bu sistemler arasında spor yaklaşımı oldukça farklı diyen Aykurt , “Bu nedenle sporu ‘tarihleştirirken’ genelde maruz kaldığımız yaklaşıma bir reddiye de türemiş oldu. Yani, sporun tek bir tarihi yok ve resmi tarih anlatısına da mecbur olmadığımız sonucu çıkıyor buradan.”diyerek vurgu yaptı.

 “Kapitalizmde spor, ‘kazanmak’ üzerine kurulu ve bu nedenle sporda kışkırtıcı yönler de gelişmiş durumda.”

Aykurt, Şiddet de, ayrı bir tarihe sahipmiş gibi görünse de toplumsal yapıyla birebir bağlantılı olduğunu belirtti. Aykurt , günümüz spor anlayışının toplumsal düzenle ilişkisini gözden kaçırdığımızı ve sporun sadece ayrıştırıcı değil, bütün olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor. Toplumun bütün olarak bakmayı ihmal ettiği durum ile  ilgili fikirlerini şu şekilde aktardı:

“Yanlış burada. Günümüzdeki spor anlayışına baktığımızda spor, şiddet ilişkisinin adeta normalmiş gibi göründüğünü söylemek lazım. Böyle bir şey normal olabilir mi? Kapitalizmde spor, ‘kazanmak’ üzerine kurulu ve bu nedenle sporda kışkırtıcı yönler de gelişmiş durumda. Medya da bunun önemli bir parçası. Bana kalırsa ve uzatmadan şiddetin sönümlenmesi için spor fikrinin baştan aşağıya yenilenmesi gerekli diyebilirim. Şimdiki spora acil bir dayanışma aşısı lazım. Rekabet enüstrisinin sonucu şiddet olacak tabii, ne bekliyorduk ki? Burada şiddeti normalleştirmiyorum, kapitalist rekabetin sonucunun şiddet olmasını niye anormal karşılıyoruz diye soruyorum. Çünkü toplum bu kadar şiddetli bir şekilde çürümüş durumda.” Sporda araştırmacı gazetecilik ile diğer gazetecilik türleri arasındaki farkları hakkında Aykurt , spor gazetelerinde terk edilen bir alan araştırma fikridir dedi. Biz, araştırmanın transfer haberi olduğunu zannediyoruz şeklinde konuşan Aykurt , “Oysaki sporda araştırma yapmak için birçok konu var;  istatistikler, tarihi anekdotlar, yolsuzluk dosyaları vb. Bunlar oldukça yoğun hatta. Ama bizdeki spor gazeteciliği kolaycılıkla birleşmiş. Dediğim gibi, transfer haberi verince sosyal medyanın da etkisiyle ‘büyük iş’ yapmış oluyoruz. O nedenle yeni bir anlayışa ihtiyacımız var. Bu, hiç yapılmıyor diyemem ancak spor gazeteciliğinin bu düzleme çekilmesi için kadrolara da ihtiyaç var.”ifadelerine yer verdi.

 “Sporda gerçek bir uzmanlaşmanın önünü süpürmemiz gerekli”

Aykurt, Futbol maçı izlemek ya da futbola yoğun ilgi duymak spor gazeteciliği için yeterli olunmadığını ve unutulması gerektiğinin altını çizdi.  Sadece futbola endeksli bir spor gazeteciliği olamaz vurgusunu yapan Aykurt,  Futbolu da ne kadar iyi değerlendiğinin muamma olduğunu aktardı.  Futbolun kolay olduğunu bunun da insanlara cazip geldiğini belirten Aykurt , maç izleyenlerin kendisinin yorum yapabilecek kabiliyette görmeye başladığını anlattı. Ülkemizde yorumcudan, kendisi uzman ilan edenden geçilmediğini söyleyen Aykurt , “Bunlar genel bir sorun ve kronikleşti desek de abartı sayılmaz sanıyorum. Bu nedenle sporda gerçek bir uzmanlaşmanın önünü süpürmemiz gerekli. Araştırma da bunun bir parçası ama dediğim gibi bizde bu alanda da liyakat zedelendiği için herkes her şey olabiliyor ve nitelik düşüyor. Diğer gazetecilik türlerinde de aşağı yukarı benzer süreçler var.”şeklinde konuştu.

 Aykurt, akademik özelliklerini ve  gazeteciliği yedirmeye çalıştığını söyledi. Aykurt , Bilgi toplama süreçlerinde çok ciddi sayıda kitap ve belgeye sahip olduğu kütüphanesine başvurmak olmazsa olmazlarından biri olduğunu anlattı. Bu konuda okuma ve kaynağa ulaşma oldukça elzem olduğunu belirten Aykurt , “Pek tabii, konunun uzmanlarıyla yaptığımız derinlikle görüşmeler ve aldığımız notlar da bunun bir parçası. Açıkçası sosyal medya bunun en zararlı olanı ve bu alanda ne kadar az yer kaplarsa o kadar iyidir. Nereden yararlanacağınızı çok iyi bilmelisiniz çünkü kirlilik çok yoğun ve akademide de yaptığımız çalışmalarda arama motorlarından en az şekilde yararlanmak ve hatta hiç bulaşmamak bir tercih olarak öne çıkmalı, diye düşünüyorum.”dedi. Aykurt , kimi zaman bir çalışmaları için tez de okuduğunu ve  kitapları da incelediğini ifade etti. Diğer örnekleri de incelemenin oldukça önemlidir diyen Aykurt , Sosyal medyaya yakıcı bir şekilde ihtiyaç duyulursa da orada paylaşılan bilgilerin esiri olmadan ve amiyane tabirle ‘birilerinin dolmuşuna binmeden’ davranmayı alışkanlık haline getirmek benim için önemli.”şeklinde söyledi.

 “Artık haber siteleri muazzam büyük ekiplerle de çalışmıyor”

Haber takibi ve doğru bilgiye ulaşmak oldukça önemli olduğunu belirten Aykurt , kendisinin de farklı kaynaklardan, haber sitelerinden okumalar yapmaya çalıştığını ve sporun kültürel yönünden kopmamaya çalıştığını vurguladı. Bunun ileri okumalarla mümkün ve tık/transfer haberciliği burada bir ‘tıkaç’ rolündedir diyen Aykurt , “Sporun günlük rutini daha çok ligler endeksli biraz da. Ancak spor alanında çok branş var ve hepsinde uzmanlaşmak zor. Bir alan seçip burada ‘eşsiz’ bir yere gelmek bence hala önemli.”ifadesini kullandı. Aykurt , Artık haber siteleri muazzam büyük ekiplerle de çalışmadığı şeklindeki yorumu ile dikkat çekti. Burada bir işsizlik riski de yerli yerinde durduğunu bildiren Aykurt , “ Bunlar bu işin zorlukları. Spor, gerçekten keyifli bir alan ve ben bu işi hem teorik hem de pratik olarak yaptım, yapıyorum. Ama farklı olmaya çalışıyorum ve bu dünyaya bakış açımla da ilişkili. Spor gazeteciliğini isteyenler için bolca okumayı, farklı alanlarda farklı şeyler denemeyi ve özgünleşmelerini tavsiye edebilirim. Buna ihtiyaç da var.”dedi.

 “Biz, ya bir taraftar grubuna hoş görünmeyi maharet belliyoruz ya da bir grup, takım ya da çevre için güzel sözler söylemeyi marifet sanıyoruz.”

Spor gazeteciliğinde etik değerler ve eksikliklerin var olduğunu söyleyen Aykurt ,  spor ikliminin oldukça zor olduğunu aktardı. Çünkü taraftarlık heterojen bir toplamdan oluşuyor ve bu olguya güvenmek oldukça zordur diyen Aykurt , “ Gazeteciden kendileri gibi ‘taraf’ olmaları bekleniyor, olmayanlar ise ‘ tu kaka’ ilan ediliyor. Bu zararlı bir davranış hali. Şiddeti de körükleyen bir durum. Spor gazetecisi bu bağlamda bir kulübün, rengin, takımın taraftarı pekala olabilir ancak işini yaparken ölçülü, bilinçli ve saygın bir pozisyonda kalmasına vurgu yaptı.

 

Etiketler:
SPORTARİHSARP

DİĞER HABERLER

Samsunspor hedef yükseltti
Samsunspor hedef yükseltti
27 Kasım 2024 Çarşamba