Ve şimdi hangi
medya patronu olduğunu açıklıyoruz.
Bazılarınızın, “hangi
belediye başkanı, dirsek temasında olduğu işadamlarına, siyasilere, medya
patronlarına ihale vs. vermedi ki” dediğinizi duyar gibiyim.
Bunu
sorgulamanız, düşünmeniz doğru olabilir.
Ancak
Adanalı’nın, Zeydan Karalar’a büyük bir umutla oy verip, Adana Büyükşehir
Belediye Başkanlığı’na seçmelerinin ardından, belediyenin borç yükü altında
olduğunu sürekli gündemde tutarak, gözle görülür bir projeyi hayata geçirmemesi
Adanalı’nın ümitlerini suya düşürdü.
Hatta oy
verenlerin büyük çoğunluğu, oy verdiğine bin pişman.
Zeydan
Karalar ile tanışmam, 2011 yılında Cumhuriyet Halk Partisi Adana İl
Başkanlığı’na aday olduğu günlerdi.
Kendisini ‘İnci
Gül’le Kahve Bahane’ isimli röportaj sayfama konuk etmiştim.
Mütevazı,
adil, dobra, tarafsızlığa önem veren, Adanalılar iyi bilir bu sözü; ‘içi dışı
bir’ insan olduğu izlenimi yaratmıştı.
O gün
tanıdığım Zeydan Karalar ile bugün tanıdığım Zeydan Karalar arasında büyük bir
uçurum var.
Elbette her
yöneticinin gönlünde bir aslan yatar.
Esas olan onun
tarafsız yönetimidir.
Sayın Karalar’ın
da gönlünde bir aslan yatabilir.
Ancak bu aslan
veya aslanların “tarafsız” olması gerekir.
O röportajımdan
sonra CHP Adana İl Başkanı olan ve o günden bugüne Sayın Karalar ile gerek
basın toplantılarında, gerek başka toplantılarda karşılaşmış, bir
ağabey-kardeş, bir dost olarak görmüşüzdür birbirimizi.
Ancak Adana
Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildiği günden bugüne kadarki uygulamaları ile, daha önce tanıdığım
Zeydan Karalar’ın gerçekleştirdiği uygulamaların arasındaki fark, bazı şeylere
sessiz kalmamam gerektiğini söylüyordu.
Yaklaşık 18
aydır sabırla Adana’ya birşeyler yapabileceğini düşündüğüm bir Başkan’ın bugün
etrafındaki belli başlı kişilere, Adanalı’nın hakkına girerek, birtakım
imtiyazlar sağlaması beni üzdüğü gibi Adana halkını da üzmektedir.
Ve sayın
Başkan, beni iyi bilir haksız yere hiç kimseyi ne gazetemin sütunlarında, ne de
gazette.com.tr isimli haber portalımızda yayınladık.
Fakat hem
mesleğime olan saygım, hem de okurlarımızın haber alma özgürlüğünün
kısıtlanması olarak gördüğüm bu adil olmayan uygulamaları gündeme getirmek için,
gazetecilik okulunu okudum.
Ve Zeydan Karalar’ın,
yakın zamanda yaklaşık 3 milyon TL’lik ihale verdiği medya patronu; TV
A Televizyonun sahibi Erdem Yılmaz’dır.
‘İhaleye
çıkılmış bir iş için, uygunluğunu belgelemiş herhangi bir firma, teklif
vermekte özgürdür’
diyeceksiniz.
Ancak, ihale
dosyasını 10 firma aldıktan sonra, teklif veren sadece 5 firma olursa ve
üstelik bunlardan 3’ü de diskalifiye edilip geriye kalan 2 firmadan,
aralarındaki çok az fiyat farkı olmasına rağmen, Büyükşehir’in sürekli boy
gösterdiği TV kanalının da sahibi olduğu firmaya ihale verilirse, oturup bir
düşünmek gerektiğini söylüyorum...
Üstelik
ihale kapsamındaki iş kalemlerinin suistimale çok uygun bir ihaleden
bahsediyoruz.
Ayrıca, hala
geçimini belediyelerden ihaleler almaya çalışarak sağlayan bazı sabırsız
gazetecilere de bir çift sözüm var; biz “gazeteciyiz” ve “mektepliyiz”,
“çantacı” değiliz.
Sayın Başkan’ı
uyarmak isterim ki,
Adana’da kendi medyasını
oluşturmaya çalışan bir belediye başkanı, maalesef ki hata yapmaya mahkum
kalacak.
Çünkü kendisini
iyi veya kötü eleştirecek kimse kalmayacak.
Etrafındakiler,
hep iyi olduğunu iddia edecek.
5 dönem
Adana’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Aytaç Durak’ın başkanlıktaki son
yıllarını, hala belediyede sizin yanınızda çalışan danışmanlarınız çok iyi
bilir. Çünkü danışmanlarınızın bir çoğu, Aytaç Durak ile de, Zihni Aldırmaz ile
de, Hüseyin Sözlü ile de çalıştı.
Yani o dönemi
iyi bilirler.
Örneğin; yalakalıkta
sınır tanımayanlar mı; Sayın Durak’ı Atatürk’e benzetenler mi; Sayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kışkırtanlar mı ve daha neler
neler...
Belli ki
şimdiden etrafınızda bu tür insanlar türemiş, kim bilir size ne tuzaklar
hazırlıyorlar?
CHP Genel
Başkanlığı’na en çok
sizin yakıştığınızı, daha güçlü olmanız için kendi medyanızı oluşturmanızı
öne sürüyorlardır belki de.
Sayın Başkan,
bir taraftan yerel medyayı tekelleştirmeye çalışıp, diğer taraftan sizinle
hareket etmeyeceğine emin olduğunuz medya patronlarına, formalite olsun
diye abone, reklam listesine alıp; “bak biz seni bizimkilerden
ayırmıyoruz” görüntüsü verip, bir yandan da aylarca kesilen faturaların
bedelini ödetmeyerek, onları zayıflatmaya çalışmanız adil Zeydan Karalar ile
çelişmektedir.
Bizim bir
kaygımız var; o da Adana’dır.
Tüyü
bitmemiş yetimlerin, maddi geliri düşük vatandaşın, kısacası Adanalı’nın
hakkını çarçur etmeyin.
adem,
adem aköl, adem aköl kimdir, Fatma inci gül, inci gül, inci, haber, gazete,
gazette, manşet, gazete manşetleri, recep tayyip erdoğan, ömer çelik, adana,
büyükşehir, zeydan, zeydan karalar, soner çetin, fatih Mehmet kocaispir, akif
kemal akay, türkiye, meclis, siyaset, oy, sağlık, anabülten, ekonomi