Kanserin doğru bilgi eksikliği, korku ve ihmal gibi
sebeplerle tanı konulmasının gecikmesinin tedavinin zorlaştırdığını
vurguladılar. Ayrıca, bu durumun sadece hastaları değil, aynı zamanda hasta
yakınlarını ve toplumu da olumsuz etkilediğini belirttiler.
Teknolojinin gelişmesi ve tıp alanındaki ilerlemelerin
kanserle mücadelede etkin kullanılmasının önemine işaret eden uzmanlar,
özellikle yapay zeka gibi teknolojilerin sağlık okuryazarlığının artırılmasında
büyük önem taşıdığını belirttiler.
Dünya genelindeki nüfus yaşlanmasıyla birlikte kanser
vakalarının artması bekleniyor. DSÖ verilerine göre, 2040 yılında yaklaşık 29.9
milyon yeni kanser vakası ortaya çıkacak ve bunun sonucunda 15.3 milyon kişi
hayatını kaybedecek. Uzmanlar, önlemenin, erken teşhisin ve uygun tedavi
stratejilerinin hayat kurtarabileceğini vurguladılar.
Türkiye'de kanserin uzun süredir en yaygın ikinci ölüm
nedeni olduğuna dikkat çeken uzmanlar, 2019 yılında 223.087 kişiye yeni kanser
teşhisi konulduğunu belirttiler. Erkeklerde en sık görülen kanser türünün
akciğer, kadınlarda ise meme kanseri olduğunu ifade ettiler. Ayrıca, kanserin
gelişiminde çevresel faktörlerin %90 oranında etkili olduğunu ve bunların
önlenmesiyle kanserin %30-50 oranında önlenebileceğini aktardılar.
Uzmanlar, kanserle mücadelede her bireyin sorumlulukları
olduğunu belirterek, doğru bilgiye ulaşma, kanser taramalarını düzenli olarak
yaptırma, sağlıklı yaşam tarzını benimseme gibi adımların önemine vurgu
yaptılar. Son olarak, her yıl düzenlenen Ulusal Kanser Haftası etkinliklerinin,
kanserle mücadelede toplumu bilgilendirme ve farkındalık oluşturma açısından
önemli bir platform olduğunu belirttiler.