Adana'daki Karataş Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kadın
mahkumların çiçek bile yetiştirmesine cezaevi yönetimince izin verilmediği
iddialarını, aynı cezaevinde ilk inceleme raporunu hazırlayanlardan Adana
Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve İl İnsan Hakları Kurulu Üyesi Avukat
Mustafa Çinkılıç değerlendirdi. Avukat Çinkılıç, "Zaten cezaevinde olmak
başlı başına bir yaptırım. Ayrıca, cezaevi içindeki uygulamaların kalanlara
yeni bir yaptırım getirmemesi gerekir" dedi.
Türkiye'de cezaevlerinin genel olarak kanayan bir yara
olduğunu vurgulayan Avukat Mustafa Çinkılıç, CHP'den 2 kadın milletvekilinin
son incelemesi ile gündeme gelen Karataş Kadın Kapalı Cezaevi'nin,
kurulduğundan beri sorunlu bir yer olduğunu savundu. Zaman zaman Adana
Barosu'na ve İl İnsan Hakları Kurulu'na bu cezaevi ile ilgili başvurular
yapıldığını aktaran Çinkılıç şunları kaydetti:
"Bu şikayetlerle ilgili heyet oluşturup bir incelemede
bulunmuştuk. Orası kadın cezaevi olarak yapılan bir yer değil. Dar ve küçük bir
yer. Toplanan mahkumlara oranla kapasitesi yetersiz, sürekli su sorunu
yaşanıyor. Kadınlar cezaevlerinde çocuklarla da kalabiliyorlar. Bu yüzden
kadınların kaldığı cezaevlerinin daha geniş olması lazım. Kadınlar kişisel
bakımları için cımbız ve makas gibi eşyalar kullanmak istiyor, ama bunlar
kesici, delici alet sayılıp verilmiyor. Bütün bunlar bir baskı unsuru yaratmak
için özel tasarlanmış durumlar. Bunlar insan haklarına aykırı."
TOPRAKSIZ CEZAEVİ
Cezaevine giren bir kişiye cezaevinde olmaktan daha ağır
başka bir yaptırım uygulanmaması gerektiğini kaydeden Çinkılıç, şöyle devam
etti:
"Karataş Cezaevi'nin içinde toprak alan yok, bahçesi
yok. Mahkumlar yerleri süpürüp, oradan toz toprak elde ederek çiçek ekmeye
çalışıyor. Başka cezaevlerinde çiçekler yetiştirilip, kuşlar besleniyor.
Bunların yasak bir tarafı yok. Ama Karataş Cezaevi'nde böyle sıkıntılar var.
Tutuklama çok ağır bir tedbir, ama bizde çok yaygın. Yargılama süreci cezaya
dönüşüyor. Cezaevlerini bir kampüs halinde yapmak lazım. Cezaevine giren bir
kişiyi toplumdan yalıtıp orada tutarsınız, tekrar topluma döndüğünde uyum problemi
yaşayacaktır. Cezaevleri geniş bir kampüs halinde olmalı, sporu, sanatı, günlük
hayatı olmalı. Sadece cezaevinde özgürlüğünden yoksun kalma cezası
olmalı."