26.11.2018 14:11 | Güncelleme Tarihi: 26.11.2018 14:11
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük “Tele Kulak Skandalı”nın açığa çıkmasıyla deyim yerindeyse yer yerinden oynadı. Binlerce insan çakma bir terör örgütü soruşturmasıyla dinlenmiş/fişlenmiş. Yüzbinlerce tape çuvallarda saklanmış! Bunun yanında, yüzyılın en büyük skandalı yaşanmasına rağmen ittifak medyası bunu görmedi, gören de kabul etmedi. Aynı gün akşam, televizyonlarda tele kulak skandalını yalanlama yarışına girdiler. Ertesi sabah dinleme yapan Savcının “Bu şerefsizliktir” beyanı ile birlikte “Bu andıcın hesabı sorulsun” “7bin kişilik liste yalanlandı” manşeti büyük puntolarla atıldı. Peki ya sonrası… İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı söz konusu haberden sonra bir araştırma yapma gereği duyup sonucunu dün kamuoyu ile paylaştı.
“Herhangi bir silahlı terör eylemi ya da terör planlamasının olmadığının görülmesine rağmen 3 yıldan fazla bir süredir birçok kişi hakkında iletişimin denetlenmesi ve kayda alınması ile fiziki ve teknik takip kararları alındığı, bu kapsamda telefonların dinlendiği, sinyal bilgilerinin değerlendirildiği, ortam dinlemesi ve fiziki takip yapıldığı anlaşılmıştır. Ayrıca mahkeme kararı kapsamında telefonları dinlenen şahısların irtibatlı olduğu şahıslarla yaptığı dosya kapsamındaki suçla ilgili olmayan görüşmeleri dahi kayıt altına alınmak suretiyle dosyaya dahil edildiği görülmüştür. Soruşturma dosyasının 107 klasörden oluştuğu, 2011 yılında soruşturmaya başlandığı, soruşturma sürecinde bir şüpheliler hakkında iletişimin denetlenmesi ve kayda alınmasına ilişkin mahkeme kararları alındığı, zaman içerisinde başka şahıslar hakkında da benzer şekilde tedbirler uygulandığı, ancak 17 Aralık 2013 günü klasörler ve dinlemelere ilişkin hard disklerin alelacele ilgili Cumhuriyet Savcısına teslim edildiği anlaşılmıştır. Yapılan tespit üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ile yapılan yazışmada, soruşturma dosyası ve yapılan işlemlerle ilgili olarak kendilerinde herhangi bir kaydın olmadığı bildirilmiştir.”
Terör yapılanması olmadan 3 yıl dinlenen kişi sayısının 2280 kişi olduğunu belirten Başsavcı Salihoğlu, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmaların devam ettiğini ve bu sayısının artabileceğini de ekledi.
İlk gün sert bir dille yalanlama cihetine girilen bu skandal, 1. Ağızdan teyit edilmesine rağmen malum ittifak tarafından görülmedi. Onun yerine manşetlerine, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği söylenen, ayan beyan montaj olduğu belli bir ses kaydını taşıdılar!
Kemal Kılıçdaroğlu, grupta montaj ses kayıtlarını okuyarak alenen suç işledi. Mustafa Sarıgül twitter hesabından “yolsuzluğa dur demek için” insanları Taksim’e çağırdı. Sözde yolsuzluğa karşı sokağa çıkanlar, dün gece Ziraat Bankasına girdiler, camları kırıp, ATM’leri ateşe verdiler. (https://vine.co/v/MmVQ5WddgIn ) CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler bile bu siyaset tarzı karşısında tepkisini gösterdi. "Gizlice ve karanlıkta kalarak dinleme, izleme yapanların kasetlerine itibar etmiyorum… Bilmediğimiz kişi ve merkezler, bu yolla Türkiye'yi dizayn etme cüreti buldu. Bunu yıllardır söylüyoruz. Artık bunun kime dönük olursa olsun bitirilmesi için tüm yurttaşların yetti artık demesi gerektiğini düşünüyorum. "
Tüm bunların yanında, Zaman Gazetesi Washington Temsilcisi Ali H. Aslanın yazısında kullandığı cümle ise son derece tehlikeli "Kanlı olaylar çıkar ya da seçimde hile yapılırsa, durum değişir!”
( http://www.zaman.com.tr/ali-aslan/obama-neden-alo-erdogan-dedi_2201475.html )
Milli İradeye karşı çok boyutlu bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuz aşikar. Görünen o ki, seçimlere kadar, kasetler, montajlar, ses kayıtları, sokak eylemleri artarak devam edecek. Başbakan Erdoğan’ın Grup toplantısında zikrettiği “Bugün de buradan söylüyorum, yapılan Başbakan’a alçakça bir saldırıdır. Recep Tayyip Erdoğan’a değil, AK Parti'nin Genel Başkanı’na değil Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı'na yapılmış haince bir saldırıdır.” cümle ile Abdulkadir Selvi’nin, Başbakan Erdoğan’ın ağzından köşesine taşıdığı “Bundan sonra çok önemli şeyler olacak” cümlesini birlikte okuyun derim.
ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN…