Bu haftaki yazımda 1989 yılında kapısından içeri girdiği Roma’ya ömrünü adayan 1976 doğumlu efsane futbolcu, Roma şehrinin son imparatoru Francesco Totti’yi yazacağım.
Totti öyle büyük topçu ki, emekli olmasına rağmen hala forması en çok satılan Romalı’dır.
Yine Totti öyle büyük topçu ki, eski Fenerbahçeli Salih Uçan Roma’da oynarken, “Burada Totti’nin sözü başkandan daha fazla geçiyor” demişti.
Ve yine Totti öyle büyük topçu ki, ziyaret gerçekleştireceği hapishanenin birinde mahkûmun biri cezasını 1 hafta uzattırmış.
Hatta 42 yaşında futbolu bırakan ve kariyeri boyunca sadece Roma’da oynayan Totti, şöyle demişti:
“Bir gecede 6 kızla beraber dışarıya çıktım, hepsini birbiriyle aldattım ama Roma’yı asla aldatmadım.”
Roma adama, adam Roma’ya âşıktı resmen. Ne Roma onu ne de o Roma’yı aldattı.
Şöyle bir örnek vermek gerekirse; kendisi kart cezalısı veya sakat olduğu dönemlerde maçı futbolculara ayrılan bölümden izlemek yerine taraftarla beraber izlerdi.
Son Şampiyonlar Ligi maçını Real Madrid’e karşı oynamıştı ve Santiago Bernabeu’da Madridli taraftarca ayakta alkışlanmıştı.
Adam çoğu kez çirkefliğin vücut bulmuş haliydi ama yine de severdik kendisini.
Hatta futbol dahisi Johan Cruyff’un bir sözü var İtalyan futbolu için. Özellikle Totti’ye cuk oturuyor:
“İtalya’da fakir gençler için iki meslek vardır. Ya kasap olursun ya da futbolcu. Futbolcuların çoğu da zaten kasaptır.”
Kimilerinin sempatisini, kimilerinin de antipatisini kazandı ama her şeye rağmen Büyük topçuydu vesselam, büyük âşıktı.