03.10.2022 09:51 | Güncelleme Tarihi: 03.10.2022 09:51
“Uzun yargılama ihlallerine diğer adil yargılama hakkı ihlalleri de eklendiğinde toplam ihlal kararlarının yüzde 70'nin adil yargılanma hakkına ilişkin olduğunu görüyoruz. Başta uzun yargılama sorunu olmak üzere acilen çözmemiz gerek bir adil yargılama meselemiz vardır. Anayasa Mahkemesi ihlal kararlarında bu çözümün nasıl olması gerektiğine dair tespitlerde bulunmakta yeri geldiğinde de tespit edilen yapısal sorunun çözümü için kararı yasama organına göndermektedir.”
Bu sözler, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’a ait.
Bir ülkenin hukuk sistemi ne kadar adil ve hızlı çalışırsa, o ülkede yaşayan bireyler, daha mutlu ve müreffeh bir şekilde yaşar.
Küresel salgın ile tüm dünyada üretimin durması sonrasında,
Yanı başımızda cereyan eden Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği küresel enerji enflasyonun artmasına,
Türkiye’nin çekirdek enflasyonunun yıllık artış oranı yüzde 66,08 olarak gerçekleşmesi maalesef ki ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Fakat Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçtiğimiz gün yaptığı konuşmasında, “yılbaşından sonra enflasyonun hızla düşeceğine şahitlik edeceğimizi” söyledi.
Gelecekle ilgili kaygılarımızı bir kenara bırakarak, daha da tasarruf ederek yaşamaya devam etmeliyiz.
Asıl konumuza dönecek olursak; adil yargılanma hakkı…
Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan’ın, adil yargılanma hakkı ile ilgili sözlerini yazımın girişinde yazmıştım.
Son 10 yılda, adil yargılanma için Anayasa Mahkemesine 450 bin civarında bireysel başvurunun yapılmış, 327 bini karara bağlanmış.
Hatta çevremizde bu konu ile alakalı sıkıntı yaşayan tanıdıklarımız da oldu.
Mahkemeye tanıklık etmeye giden bir arkadaşımız, mahkeme koridorunda sanığın ileri geri konuşmasına cevap vermesini, hakaret ettiği gerekçesiyle dava açması ve 3 kişinin hakaret etmediğine dair tanıklık etmesine rağmen ceza alması, adil yargılanmanın önemini bir kez daha iyi anlıyoruz.
Kim bilir bunun gibi daha kaç dava vardır?
Maalesef ki üzücü bir durum.
Daha adil bir dünyada yaşamak hepimizin hakkı.
Hukukun üstünlüğüne göre hareket edilmeli.
Bir ülkede hukuk; ne kadar zamanında ve adil işlerse, o ülkede yaşayanların, daha müreffeh bir hayatları olur.
FETÖ’nün yıprattığı adalet sistemimizde; teröristlerin, tecavüzcülerin, uyuşturucu satıcılarının ve kadınları öldüren canilerin kapsam dışı kalacak şekilde Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli’nin de “haysiyet meselesi” dediği af, gündeme bir an önce gelmeli.