08.12.2024 19:34 | Güncelleme Tarihi: 09.12.2024 09:34
Suriye’deki
iç savaş, 2011 yılında başlayan Çocuk Hakları İhlalleri’ne yönelik protestolarla patlak
verdi ve kısa sürede büyük
bir insani krize ve bölgesel istikrarsızlığa yol açtı. Esed rejiminin, hem iç
dinamiklerle hem de uluslararası baskılarla zor durumda kalması, Suriye’nin
geleceğinin belirsizliğine neden oldu.
Esed rejiminin sona ermesi, öncelikle Suriye’nin içindeki güç savaşlarını
yeniden şekillendirecektir.
***
Suriye, etnik ve mezhepsel olarak karmaşık bir yapıya sahip. Esed’in düşmesi, Suriyeli muhalif
grupların, PKK uzantısı YPG/PYD’nin ve diğer etnik grupların güç dengesini
değiştirecektir. Türkiye, kendi ulusal güvenlik endişelerini gidermek amacıyla
Kuzey Suriye’deki
teröristlere yönelik operasyonlarını daha aktif hale getirebilir.
***
Yeni bir yönetimin Suriye’de iktidara gelmesi, Türkiye’nin mülteci sorununu da
derinleştirebilir. 2011 yılından bu yana Türkiye, yaklaşık 4 milyon Suriyeli
mülteciye ev sahipliği yaparak önemli bir yük altına girmişti. Esed rejiminin
sona ermesiyle, kontrolsüz bir göç dalgası yaşanabilir; bu durum Türkiye’nin hem
sosyal hem de ekonomik dengesini tehdit edebilir. Türkiye, mülteci sorununu
çözmek için, yeni Suriye yönetimi ile diplomatik temaslar kurmak ve iş birliği
sağlamanın yollarını arayabilir.
***
Esed rejiminin sona ermesi, bölgedeki güç dengelerini de
değiştirecektir. İran, Rusya ve ABD gibi küresel ve bölgesel aktörlerin, Suriye’deki yeni
durum karşısında nasıl bir politika izleyeceği belirsiz.
Esed rejiminin devrilmesi Türkiye’ye uluslararası platformda yeni
fırsatlar sunabilir. Türkiye, Suriye’deki yeni siyasi süreçte etkin bir aktör olma
potansiyeli taşımaktadır. ABD, Rusya ve Avrupa Birliği gibi güçler, Suriye’nin
geleceğinde Türkiye’nin
rolünden faydalanmak isteyebilir. Türkiye’nin, bu güçlerle sağlıklı bir diyalog kurarak, bölgedeki
stratejik konumunu güçlendirmesi beklenmekte.
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Esed ile yürüttüğü
diplomatik girişimleri ardından yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin Suriye ile olan ilişkilerini
derinden etkilemiş ve gelecekte daha da önemli hale getirdi. Esed rejiminin
sona ermesi, Türkiye için hem tehditler hem de fırsatlar barındıran bir
süreç. Türkiye, bu dönemi stratejik olarak değerlendirebilir ve Suriye'deki
yeni güç dengelerinde önemli bir aktör olma yolunda adımlar atabilir. Türkiye’nin
izleyeceği politikaların, Suriye’nin geleceğine ve bölge istikrarına ne ölçüde etki
yapacağını zamanla görmek mümkün olacak.