24.10.2024 12:32 | Güncelleme Tarihi: 25.10.2024 13:04
Teröristbaşı
Fetullah Gülen, Türkiye'deki Nurcu hareketin bir temsilcisi olarak ortaya
çıkarken ve zamanla dünya genelinde geniş bir takipçi kitlesi edinerek,
elebaşılığını yaptığı Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ), Türkiye’de yaşanan birçok kriz ve toplumsal bölünmenin
arkasındaki en önemli aktörlerden biri olduğunu şüphesiz hepimiz biliyoruz.
“Geçtiğimiz gün Feto öldü. Hani derler ya, “öldüğü
yerde bir daha ölsün”. Cehennemde ateşi bol olsun inşallah.
“Feto öldü, peki sonrasında yaşanabilecek gelişmeler
nasıl olacak?”
Onun Türkiye’ye
hainliklerinden, kirli oyunlarından, darbe girişiminden sonra bu soru büyük
bir önem taşımakta.
Türkiye, bu konuda çok dikkatli olmalı, hepimiz dikkatli
olmalıyız.
Çünkü BUNLAR KOLAY
KOLAY VAZGEÇMEZLER.
Kendi hainliklerini bile Türkiye’ye yıkmaya çalışan bir güruhdan bahsediyoruz.
SİNSİLER…
Bir şeyi elde etmek için her şeyi MÜBAH gören bir güruhdan bahsediyoruz.
Atalarımız çok doğru
söylemiş; “ŞU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ.”
Öncelikle, Fetullah Gülen’in ölümü, FETÖ’nün varlığı ve etkisi üzerinde ne gibi değişikliklere yol
açabileceğini hep birlikte göreceğiz. Uzun yıllar boyunca Türkiye’nin siyasi yapısını
sarsan darbelere ve komplolara zemin hazırlamış bir hainden bahsediyoruz.
15 Temmuz 2016’da
yaşanan hain darbe girişimi, onun ve FETÖ’nün Türkiye üzerindeki iş
dünyası, eğitim ve medya alanlarındaki etkinliğinin bir sonucuydu. Gülen’in
ölümü, FETÖ’nün yapısını ve organizasyonunu nasıl etkileyecek? FETÖ, liderlik
boşluğunda nasıl bir dönüşüm yaşayacak? Liderlerinin etkisini yitirmesi,
örgütün dağılmasına yol açabilir. Ancak yıllar içinde oluşturulan güç
yapısının içindeki başka
lider figürleri ve bağlılıkları da, Gülen’in ölümünden sonra etkisini sürdürebilir.
Fetullah Gülen’in
Türkiye’ye
hainliğini değerlendirmek
gerekirse, bu hainliği sadece darbe girişimiyle sınırlı görmemek gerekir. FETÖ, yıllar boyunca devletin
içine sızmayı başarmış, her alanda kadrolaşarak Türkiye’nin güvenliğine ve ulusal bütünlüğüne ciddi zararlar
vermiştir.
Fetullah Gülen, Türk
milletinin birliğini tehdit eden bu yapılanmayı sağlamış ve desteklemiştir. Bu
durum, onun sadece bir tarikat lideri değil, aynı zamanda bir DÜŞMAN olarak Türkiye’nin iç dinamiklerine
tehdit oluşturduğunu 15 TEMMUZ HAİN DARBE GİRİŞİMİnde bizzat yaşadık ve gördük.
Türkiye gibi büyük, mukaddes bir ülkeyi ele geçirmek gibi HASTALIKLI
DÜŞÜNCElerinin bir yansımasıydı 15 Temmuz…
Gülen’in
ölümü FETÖ’ye karşı yürütülen mücadelede bir dönüm noktası olabilir.
Türkiye’nin
farklı kesimlerinden insanlar, Gülen ve FETÖ karşısında büyük bir öfke ve
tedirginlik içerisinde olmalarına rağmen, örgütün devam eden faaliyetleri nedeniyle hâlâ bir belirsizlik
hâkim. Bu durum, herkesin aklında “Gülen sonrası FETÖ ne olacak?” sorusunu gündeme
getiriyor. Zira, onun yokluğu bir rahatlama hissi yaratabilse de, FETÖ’NÜN KÖKLERİNDEKİ ZEHİR, yine de varlığını
sürdürebilir. Yani Gülen’in
ölümü, ona duyulan muhalefeti artırsa
da, örgütün tamamen yok olacağı anlamına gelmediği aşikar.
Bu nedenle İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT’in,
FETÖ’nün devlet içerisine sızmış unsurlarını tamamen temizleme yolunda
kararlılığı devam ediyor.
Nokta operasyonlar, teröristlere yapılan operasyonlar başarılı
bir şekilde sürüyor.
Biz, vatandaşların da bunlara karşı uyanık olmalıyız. MANİPÜLASYONLARLA ALGIYI nasıl değiştirdiklerini
yıllarca gördük. Yalanı bile gerçekmiş gibi, melekmiş gibi görünüp
içlerindeki zebanileri gördük.
ÜLKENE YAPILAN HAİNLİĞİ
HİÇ BİR ZAMAN UNUTMAMALISIN!
Türkiye, bu dönemde her zamankinden daha fazla BİRLİK ve BERABERLİK göstermeli.
Daha büyük felaketlerle karşılaşma olasılığı her zaman kapımızda
olacak.
Çünkü şu bir gerçek ki, FETÖ gibi terör örgütlerinin her zaman
bir ÜST AKLI
vardır.
Bu endişe, yalnızca geçmişin değil, geleceğin de sorumluluğunu ifade etmekte.
Türkiye’nin
aydınlık bir geleceğe sahip olması için bu karanlık yapıyla daha etkin bir
şekilde mücadelesini sürdüren polisimize, askerimize ve onlara en ağır cezayı
uygulayan hakim ve savcılarımıza, onlara göz açtırmayan tüm isimsiz
kahramanlarımıza ALLAH
GÜÇ, KUVVET VERSİN VE TÜM İŞLERİNİ KOLAYLAŞTIRSIN.
Ha keza başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, MHPLideri Devlet Bahçeli’nin,
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, MİT Başkanıİbrahim Kalın’ın ve bu uğurda mücadele edenlerin, bu ve buna benzer ülkemizi
tehdit eden karanlık yapılanmaya karşı, teröristlerle mücadelede, ALLAH HER ADIMLARINI KOLAYLAŞTIRSIN, BAŞARILI KILSIN, YAR VE YARDIMCILARI OLSUN.