26.07.2024 00:08 | Güncelleme Tarihi: 26.07.2024 00:16
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve eşi hanımefendi Emine Erdoğan’ın da hayvan beslediğini hepimiz biliyoruz.
Ülkeyi yönetenlerin toplumun seslendirdiği sorunları çözme sorumlulukları da vardır. Son günlerde bu yasanın hazırlanmasını zorunlu hale getiren önemli olayların ve mağdurlarının da giderek artmaya başladığı hepimizin bildiği bir gerçektir.
Maalesef sokak hayvanları ile ilgili düzenlemelerin yapıldığı yasa nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın nasıl da insafsızca eleştirilere maruz kaldığına şahitlik ediyoruz.
Hani bir atasözümüz var; “Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar.”
Son zamanlarda sokak hayvanlarının kameraya yansıyan görüntülerinde annelerimiz, kardeşlerimiz yaşlılarımızın mağduriyetini bazen savunmasız yakalanan yavrularımızı parçaladığını görüyoruz.
İnsanlığımız sevdiğimiz hayvanlarımızı korumayı gözetirken sokakta kontrolsüzlük nedeni ile savunmasız kalan insanlarında sebebi olmadıkları mağduriyetlerine nasıl göz yumabilir.
Alınmayan tedbirler ve önlemler nedeniyle can güvenliğimizi tehdit eden sorunları sürekli ötelemekte bir tedbir değildir, sorunu çözmeye çalışanların bugüne kadar alınmayan önlemleri alma çabalarını vicdanlarımızda bu koşullar altında değerlendirmek gerekir.
Son 2 gündür sokak hayvanlarının uyutulması yasa tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülüyor.
Ve şu sıralar Türkiye'nin en önemli gündemi.
Bu yasa tasarısı sokak hayvanlarının kontrol altında tutulması amacıyla alınan bir önlem olmasına rağmen hayvan hakları savunucuları arasında büyük tepkilere yol açmıştır.
Aslında yapılan düzenlemelerin, hem halk sağlığı ve güvenliğini koruma hem de hayvan haklarını göz önünde bulundurularak tasarı tüm hatlarıyla incelediğinde yerinde bir yasa olduğu görülecektir.
Son zamanlarda, özellikle büyük şehirlerde sokak hayvanlarının kontrolsüzlükten sayılarının artması ve bu hayvanların insanlara saldırmalarının ardından ''sokak hayvanlarının uyutulması" yasa tasarısı gündeme gelmişti. Sokak hayvanları konusunda yaşanan sorunlar günümüzde artarak devam ediyor.
Akşamları ve sabahları belirli saatlerde sokağa çıkarken korkar hale geldik. Hayvanlar aç olunca ve üstüne üstlük korkunca saldırmaları kaçınılmaz oluyor.
Belediyelerin, kısırlaştırma konusunda kontrolsüz davranması, tonlarca aldığı mamalara (!?) rağmen hayvanların sokaklarda tehlike saçması da sorgulanmalı.
Ve şimdi herkes elini vicdanına koysun! Önce can mı, canan mı?
Doğru tektir!