26.11.2018 14:11 | Güncelleme Tarihi: 20.12.2023 12:24
Dilbilimci, Filozof, Siyasi Eleştirmen ve Yazar Profesör Noam Chomsky, bir makalesinde, buna çok iyi
bir örnek veriyor:
“I. Dünya Savaşı ABD'nin
dünyadaki konumunu önemli ölçüde değiştirdi. I. Dünya Savaşı'nda ilk kez yüksek
derecede örgütlü bir devlet propagandası tesis edilmişti. Almanya, ABD ve
Britanya'nın başarılı propagandası ile baş edememişti. I. Dünya Savaşı'nda, Edward
Bernays, Propaganda isimli bir kitabında; 'Bir ordu birliklerini nasıl düzene
sokuyorsa, halkın düşüncesini de tamamen şekillendirmek mümkün' diyordu. Bir
de, ‘bu meselelerin dışında yer alan, cahil ve işgüzar takımı’na yönelik başka
bir kısım var. Medyanın bu kısmı şu ya da bu şekilde halkın dikkatinin başka
yönlere çekilmesine hizmet eder. Bu resme bakarak, neyi bulabileceğinizi
sanırım öngörebilirsiniz.”
***
Seçim atmosferine ilk girildiği günlerde, AK Parti Adana Teşkilatı, “Büyük Buluşma” toplantısı düzenlemişti
ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah
Torun ile partililer bir araya gelmişti.
O toplantıda, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Ankara’dan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını getirmiş, Adana’yı istediğini
söylemişti.
Ancak 30 Mart gecesi, Başbakan Erdoğan’ın isteğini Adana yerine getiremedi.
Adayların, seçim kampanyalarına bakıldığında, hakikaten çok iyi kampanyalar
yürütüldü.
Seçimi kazanabilmek için
başarılı bir propagandanın şart olduğu günümüzde, doğru bir stratejinin de izlenmesi
gerekiyor.
AK Parti Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdullah Torun da, başarılı bir propaganda yaptı.
Ancak doğru bir strateji izleyemedi.
Aslına bakılırsa, Torun’u yanındaki danışmanları ne kadar doğru
yönlendirebildi?
Şahsen ben aday olsaydım; başka
bir siyasi partiden aday adayı olmuş birisini danışman yapmazdım.
Beyin takımımı oluştururken, her görüşten ve doğru strateji izleyebilenlerle hareket ederdim.
Sonuçta Amerika’yı yeniden keşfetmeye
gerek yok.
Bir başka strateji hatası ise, seçim boyunca haber merkezlerinin
e-postalarına düşen bülten ve görsellere dikkat ettim; hemen hemen her
fotoğrafta İl Kadın Kolları Başkanı Emine
Karaköse vardı.
AK Parti, iktidara ilk geldiği
dönemlerde, farklı siyasi partilerce; kadın kolları ve gençlik kolları
üyelerini her yerde olduklarından bahsediliyordu.
Arı gibi çalıştıkları her yerde dillendiriliyordu.
Fakat 30 Mart Yerel Seçimleri
öncesinde, bilhassa kadın kollarında iktidar yorgunluğu ve rehavete
kapıldıklarını gözlemledim.
Sadece kadın kolları mı, neden?
Hayır, değil. AK Parti Adana’da, her kesimi kucaklayamadı.
“Bunlar zaten bize oy vermez”
deyip, ötekileştirdiler.
Hâlbuki insanoğlu bugün ak dediğine kara diyebiliyor.
Ki AK Parti, bir kitle partisi,
birkaç siyasi partinin bir oluşumudur.
Başbakan Erdoğan’ı, Adana sonuçları her ne kadar sevindirmemiş olsa da,
Türkiye genelinin mutlu ettiğini düşünüyorum.
Çünkü vatandaş, istikrarın
sürmesini istedi.