Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim 1923’te, “Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz” derken, bunu, ani bir karar sonucu söylememiştir. “Cumhuriyet” fikri, Atatürk’ün en başından itibaren kafasında vardı…
Bugün 29 Ekim 2021, aradan tam 98 yıl geçmiş. Tıpkı 98 yıl öncesinden olduğu gibi, bu cennet vatana, bu aziz millete ihanet eden, etmeye kalkışan iç ve dış mihraklar çirkin emellerinden vazgeçmiş değillerdir. Bunun son örneğini 15 Temmuz darbe kalkışmasında bir kez daha gördük.
Atatürk’ün sağlam temeller üzerine kurduğu bu Türkiye Cumhuriyeti’nin kadir kıymetini bugün dünyanın birçok ülkesine bakınca daha iyi anlıyoruz. Milli Mücadele’de erkeğiyle birlikte göğüs göğüse çarpışan, cepheye kucağında bebeği, sırtında mermi taşıyan Türk kadını, Cumhuriyetin kendine sağladığı kazanımlar sayesinde bugün kendi ayakları üzerinde durabilmektedir.
Bakın Afganistan’a…
Kız çocuklarının bırakın okula gitmesine, kadınların yanında erkek olmadan sokağa çıkmak bir yana burnunu kapının ucundan dışarı çıkarması yasak.
Gelelim, yazının girişinde bahsettiğimiz Cumhuriyet fikrinin Büyük Önder Atatürk’ün en başından itibaren kafasında olduğu noktaya.
Atatürk büyük bir asker olmakla birlikte aynı zamanda büyük bir devlet adamı idi. Geleceği öngörebilenler ancak deha sahibi olabilirler.
Atatürk de öyle idi…
Geleceği öngörmüştü… Milli Mücadele’nin kazanılmasının ardından, hanedanlığı devam ettirmek yerine, Türk milletinin karakterine en uygun yönetim biçimi olan Cumhuriyeti ilan ederek; ölümsüz bir şaheseri bizlere emanet etmiş oldu.
O biliyordu ki, Cumhuriyet dışında hangi rejim olursa olsun, Türk milletinin ruhuna asla uygun düşmeyecekti.
İşte Cumhuriyetle birlikte, kadını da erkeği de yasalar ve toplum önünde eşit bireyler olmuştur. Türk kadını Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’le birlikte bugün her alanda söz sahibidir. Türk kadını, Ata’sının mirasına sahip çıkacak, Cumhuriyet değerlerinden asla ayrılmayacaktır.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 98. yılı kutlu olsun!..