Yerel Seçimler: DEM - CHP Arasında Kirli Pazarlıklar

DEM ile CHP arasında kirli pazarlıklar - İNCİ GÜL AKÖL

02.03.2024 16:30 | Güncelleme Tarihi: 16.03.2024 15:53

Siyasi partilerin, 31 Mart yerel seçimlerinde gösterdikleri adaylar, Yüksek Seçim Kurulu’nca (YSK) 3 Mart’ta kesinleşecek.  Yani listelerin kesinleşmesine son bir günlük süre var. Bu süre içerisinde partiler aday listelerinde değişiklik yapabilecek.

Köprüden önceki son çıkışı, bazı partiler kendilerince çok iyi değerlendirmek istiyor. Bu partilerin başında ana muhalefet partisi CHP ile DEM Parti geliyor. Biliyorsunuz ki, CHP ile DEM Parti arasında aday geçici listeleri Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilmeden önce günlerce pazarlıklar devam etti. DEM, başta İstanbul olmak üzere Büyükşehirlerde aday çıkarmama kararı aldı. Bu illerin arasında Adana’da vardı.
Günler süren pazarlıklarda iki parti anlaşamayınca, DEM İstanbul, İzmir, Adana gibi illerde hem Büyükşehir hem de ilçe belediye başkan adaylarını ilan etti. Ama ilk baştan itibaren DEM’in göstermelik aday çıkardığı herkesçe biliniyordu.

Nitekim, aday listelerinin kesinleşmesine iki gün kala, DEM yapacağını yine yaptı. Zaten İstanbul’un 20 ilçesinde aday çıkarmayan DEM, sağlam kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre, İstanbul’da, Adana’da adaylarını geri çekme kararı aldı.

Geçici listeler YSK’ya 20 Şubat’ta teslim edildi.

Aradan geçen 10 gün içerisinde ne gelişmeler oldu, nasıl kirli pazarlıklar yapıldı ki, DEM adaylarını geri çekme kararı aldı.
Daha düne kadar, “Evet, CHP’ye kaybettireceğiz” diye, sert ve açık söylemlerde bulunan DEM yöneticileri, milletvekillerini bu kararlarından dönmelerine neden olan gerekçeler nelerdir, hangi güç(ler) böyle bir karar alınmasını sağladı?

CHP hangi tavizleri verdi, DEM Parti hangi tavizleri kopardı!

Bir ayağı şehirde bir ayağı dağda olduğu bilinenleri, İstanbul’da, Adana’da veya diğer şehirlerde belediye meclislerine mi girdirecek?
İşin esasına bakmak gerekirse bu duruma şaşırdığımı söyleyemem. Aynı yerden beslenen, aynı güçler tarafından yönetilen bu oluşumlardan başka ne beklenirdi ki.

Bu, bir seçim iş birliği, ittifakı değildir, kirli pazarlığın ta kendisidir.