25.03.2024 14:20 | Güncelleme Tarihi: 25.03.2024 14:36
Son dönemecine girdiğimiz 31 Mart Yerel Seçimlerine çok kısa bir süre kaldı.
Siyasi partiler ve adayları yerel seçimlere yönelik çalışmalarını alabildiğine devam ettiriyor.
Adana’da da bir isim Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için yarışıyor. 14 Mayıs Genel Seçimlerinde İYİ Parti’den Adana Milletvekili seçildi…
Eminim, İYİ Parti’den Adana Milletvekili adaylığı ilan edilinceye kadar, bırakın Adana’yı ülke kamuoyu adını bile duymamıştır. Bu partiden milletvekili seçildi ve yine aynı gerekçelerle Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterildi.
Peki, ne kadar doğru, Ayyüce Türkeş Taş’ı hem Meclis’e göndermek hem de yerel seçimlerde Adana Büyükşehir Belediye Başkan adayı göstermek…
Gayet açık…
1965 yılında Cumhuriyetçi Köylü Partisi adıyla kurulan partinin lideri olan Alparslan Türkeş, 9 Şubat 1969’da Milliyetçi Hareket Partisi’ni Adana’da çok zor şartlar altında kurdu, bir sonraki genel seçimlerinde Adana Milletvekili seçildi.
PEKİ, İYİ PARTİ, TÜRKEŞ SOYADIYLA BAŞARIYA ULAŞIR MI?
Yani…
Rahmetli Türkeş ve MHP için Adana’nın çok ama çok özel önemi ve yeri vardır. Ayyüce Türkeş, Alparslan Türkeş’in kızı. İYİ Parti’nin Ayyüce Türkeş Taş’ı özel olarak tercih etmesinin altında yatan en önemli temel etken budur.
Ülkemize, milletimize hizmetleri bulunan nice devlet adamlarından birisidir rahmetli
Alparslan Türkeş. Nur içinde yatsın.
Elbette Ayyüce Türkeş’in kişiliğine, kimliğine, siyasi görüşüne kimse bir şey diyemez.
Ayyüce Türkeş Taş’ın, Büyükşehir’i kazanamayacağı anketlerde de görülüyor.
Buradaki amaç, İyi Partili seçmenin oyunu sağlama alıp, MHP’lilerin büyük değer verdiği Başbuğ’ları Alparslan Türkeş adıyla, CHP Kurultayı’nda Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük destek veren CHP adayı Zeydan Karalar’a tekrar seçim kazandırmak.
Fakat Adana’da MHP’ye gönül verenlerin, bu stratejik plana düşmeyeceklerini 31 Mart akşamı sandıkta göreceğiz.
DEMOKRASİLERDE SİYASAL GÜÇ AİLEDEN ÇOCUĞA GEÇMEZ
Ayyüce Türkeş Taş, rahmetli babasının soyadını taşıyor, bundan kişisel olarak ne kadar gurur ve onur duyuyordur.
Fakat demokrasiler ile monarşiyi (*) birbirinden ayıran temel özellikler vardır.
Yeniden tekrarlamakta fayda var ki, demokrasilerde de bizim ülkemizde de siyasal güç, aileden kalıt yoluyla geçmiyor.
Kuşkusuz, Ayyüce Türkeş Taş kendi alanında yetkin, deneyimli bir isim olabilir. Siyasi tarihimiz hepimize gösterdi ki; ülkemize, milletimize hizmet etmiş birçok başbakanlık, cumhurbaşkanlığı makamına gelmiş hatta iz bırakmış birçok devlet adamının evlatları, siyaset sahnesine adım atmaya çalışmış ama unutulup gitmiştir.
(*) Siyaset, hizmet ve çözüm üretme sanatıdır. Siyaset mekanizması bunun için vardır. Demokrasiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, seçme ve seçilme özgürlüğüdür. Monarşilerde yönetim tek bir kişinin elinde olurken, oligarşide birkaç kişi söz sahibidir. Monarşilerde siyasal güç ve yönetim katıl yoluyla aile bireylerine geçer. Oligarşide, yönetim birkaç kişiden oluşan küçük bir grubun elinde bulunur. Oligarşiyi Monarşiden ayıran tek özellik ise, elit bir aileden gelme koşulunun olmamasıdır. Demokrasi işte bu noktada diğer yönetim biçimlerinden kökten ayrılır. Demokrasiler çoğulcudur, azınlıkların hakları da gözetilir. Adil bir seçim yöntemiyle yöneticiler iş başına gelir.