Sivil Anayasa ve Türkiye Yüzyılı - İNCİ GÜL AKÖL

Sivil Anayasa ve Türkiye Yüzyılı - İNCİ GÜL AKÖL

31.07.2023 09:30 | Güncelleme Tarihi: 31.07.2023 09:30

Geçtiğimiz gün aile dostumuz, ağabeyimle sohbet ediyoruz.

“Adana’da, ‘Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu’ yapıldı. Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Hatta selamlaşırken fotoğraflarınızı da gördüm. Gündemde olan ve birçok kişinin de merak ettiği bir soru var: ‘Hükümlü ve aileleri bir şans istiyorlar. Dünyada uygulanmayan hakaret suçundan *mükerirler ile ilgili çalışmaları var mı?’ sorusunu bizim için Sayın Bakan’a sorsaydın.” diye serzenişte bulundu.

Evet, o gün Sayın Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç beyfendi ile kısa da olsa bir program yapmayı planlıyorduk.

Gelin görün ki, öyle bir ortam maalesefki olmadı.

Sayın Bakan ile öncesinde iletişime geçmiştik.

Fakat görüşme sırasında küçük bir engel çıktı.

Sağlık olsun, inşallah önümüzdeki günlerde, Sayın Bakanımız ile bir araya gelmek nasip olursa, birçok okurumuzun sorularının cevabını da almak isteriz.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 6’ncı yıldönümünde, mevcut Anayasa değişikliğini gündeme getirmişti.

Evet, Sayın Cumhurbaşkanımız’ı darbecilerin hazırladığı Anayasa’da ciddi değişikliklerin olması gerekiyor.

Dün, PDY/FETÖ suçlamasıyla içeri girenler, işledikleri suçun ehemmiyetine göre aldığı cezanın bedelini ödüyor ve hapisten çıkıyor. Bizlerle yaşamına devam ediyor.

“Sonuçta suçunun bedelini ödedi ve onun da yaşam hakkı var” dediğinizi duyar gibiyim.

Doğru, her insanın yaşam hakkı var.

Peki, onların karşısında durup, onlar ile her daim mücadele edenlerin yaşam hakkı yok mu?

Hainlerle yıllardır mücadele eden, vatanını seven yakın bir dostumla sohbet ederken, “İnci hanım, bu hainlerin aldığı ceza belli. Ve yavaş yavaş hapisten çıkıyorlar. Bizimle yaşamlarına devam edecekler. Sokakta karşılaştığımızda, can güvenliğimizi nasıl sağlayacağız?”

Aslında, çok önemli bir soru.

Cezaları bitip çıktıklarında, örgütsel faaliyetlere devam etmeyecekleri ne malum?

Öyle bir düzenleme getirilmeli ki, onlarla mücadele edenlerin gereksiz korkuya kapılmamaları gerekir.

Ne kadar tehlikeli bir terör örgütü olduklarını, 15 Temmuz gecesi, bizzat yaşadık ve gördük.

Vatan haini suçuyla yargılananların, bu kadar az hapis cezası ile cezalandırılmasının önüne geçilmesi gerekir.

Anayasamızın, ehil, tecrübeli hukukçular tarafından tekrar ele alınmalı ve sivil bir Anayasa bir an evvel hayata geçirilmeli.

* Tekerrür, daha önceden işlemiş olduğu bir suçtan dolayı kesin bir hükümle mahkûm olmuş bir kimsenin, bu mahkûmiyetin kesinleşmesinden sonra kanunda öngörülen süre geçmeden yeni bir suçu işlemesi halidir. Burada ikinci suçu işleyen şahsa MÜKERRİR denir.